Günümüzde sağlıklı yaşamın ön plana çıkmasıyla birlikte doğal içerikli ürünlere de yönelim başladı. Hayatın her noktasına uygulanmak için çaba gösterilen sağlıklı yaşama kozmetik de katıldı. Bu durumun bir sonucu olarak doğal içerikli saç boyalarının kullanımı da yaygınlaştı. Bitkisel saç boyası markaları da popülaritesini artırdı. Doğal içerikleriyle kimyasal içerikli saç boyalarına göre daha az zararlı olan ve saçlarınızın sağlığını koruyan bitkisel saç boyaları, saçlarınızı dökülmelere karşı korur. Doğal kaynaklardan elde edilen bitki özleri, bitki suları ve sebzelerin pigmentleri kullanılarak üretilir. Bu içerikler saçlarınızın beslenerek parlamasına yardımcı olur.
Bitkisel saç boyaları, saçınızın doğal rengine daha yakın bir renk elde etmenize yardımcı olur. Saçınızdan bir ton açık renkleri tercih ederek saç renginizi yumuşatmak için de çok iyi bir tercih olabilir. Bitkisel saç boyaları saç derinizi de besleyerek saçlarınızın sağlıklı kalmasını sağlar. Kimyasal içerikli boyalar, içeriğindeki kimyasallar sebebiyle saç derinize zarar vererek kepeklenme ve kaşıntı gibi problemlere sebebiyet verebilir. Bitkisel saç boyaları, saç ve saç derisi sağlığını korur. Ayrıca doğal içerikleri sayesinde çevre dostu olduğu da söylenebilir. Bitkisel boyaların üretiminde de çevreyi koruyucu önlemler alınır.
Bitkisel saç boyası etkisi, saçlarınızın daha sağlıklı ve parlak görünmesine yardımcı olur. Saça zarar vermeyen doğal içeriklerle bezenmiş, çevre dostu boyalar olarak üretilir. Kimyasal içerikli boyalar, saç sağlığınıza zarar verir. Saçlarınızı ve saç derilerinizi kurutarak, kepek ve diğer saç problemlerinin oluşmasına sebep olur. Bitkisel saç boyaları ise doğal içerikleri sebebiyle saç ve deri problemlerinin oluşmasını da engeller. Ayrıca doğal pigmentlerle elde edildiğinden saçınızın dokusuyla daha kolay birleşir ve kalıcılığı uzun süre devam eder. Bitkisel saç boyları, doğal kaynaklarla elde edilen bitki özleri, meyve suları ve pigmentleri gibi doğal içeriklerden üretilir.
Doğal içerikleriyle dikkat çeken saç boyaları, son yıllarda sıklıkla kullanılır hale geldi. Özellikle hamileler için bitkisel saç boyası kullanımı oldukça yaygınlaştı. Kimyasal boyaların kullanımı ile bebeğini riske atmak istemeyen hamilelerin bitkisel saç boyalarına yönlenmesi önerilir. Bitkisel saç boyalarının bir diğer özelliği de bitki özleri sayesinde cildi ve saçları besleyerek canlandırmasıdır. Doğal içerikleri, saç derisini ve saçlarınızı beslerken parlak bir görüntüye de ulaşmanızı sağlar. Bunun aksine kimyasal boyalar; saçlarınızın kırılmasına, yanmasına ve matlaşmasına sebep olur.
Evde bitkisel saç boyası yapımı da mümkündür. Bitkisel saç boyalarının, meyve öz ve sularından oluştuğu bilindiğinden; doğru tarif ve uygulamalar sayesinde evlerde de bitkisel saç boyalarının yapılmasının ve kullanılmasının mümkün olduğu söylenebilir. Doğal içerikli boyaların üretiminde kullanılan bitki özleri ve pigmentlerle hem çevreyi hem de sağlığınızı korumanıza imkan sunar. Evde saç boyası yapımı ile hem bütçenizi hem de sağlığınızı korumak da mümkün olur. Saçlarınıza hiçbir zarar vermeden bakımlı ve dikkat çekici görünebilirsiniz. Evde saç boyası yapımında en çok tercih edilen ürünler, kınalar. Saça doğal kırmızı bir ton veren kınaları, saçlarınızda ihtiyaç duyduğunuz kızıllıklar için kullanabilirsiniz. Kına gibi kızıl ve kırmızı tonlar yakalamak için bir önerimiz daha var. Pancar suyu, saçlarınıza doğal kırmızı bir ton verir. Fakat bu rengi elde edebilmek için saçınızın ana rengini de göz önünde bulundurmanız gerekir. Kahverengi saça uygulanmış pancar suyu, güneşte parlayan kızıllıktan öteye gitmeyebilir.
Eğer saçınızda doğal bir kahverengi tonu istiyorsanız kahveyi kullanabilirsiniz. Saça doğal bir kahverengi tonu veren kahveyi macun kıvamında hazırlanıp saça uygulayarak kahve tonu elde edebilirsiniz. Sarı tonlarında bir saç için ise papatya en uygun seçenek olabilir. Papatya, saça doğal sarı bir ton verir. Papatya suyu uygulamasının ardından güneş ışığına çıkarak sarı rengin etkisini artırabilirsiniz. Ayrıca doğal, ev yapımı saç boyaların kimyasal boyalar kadar kalıcı olmadığı unutulmamalıdır. Evde yapılan boyalarda istenen renk için birkaç sefer uygulama yapmanız gerekebilir.
Alerjiler, insan vücudunu koruyan bağışıklık sisteminin yabancı bir maddeyi zararlı olarak algılaması sonucunda verdiği reaksiyonlardır. Alerji, ciltte kaşıntı, kızarıklık, solunum problemleri ve farklı semptomlarla ortaya çıkar. Kimyasal ürünlerin kullanımı, alerjilerin yaygın sebeplerinden biridir. Alerjiler, kişilerin hassasiyetlerine göre değişkenlik gösterebilir.
Kimyasal boyaların içerisinde yer alan kimyasallar ve amonyak kokusu, hem solunum hem deri alerjilerinin oluşumuna neden olabilir. Solunum yoluyla meydana gelen alerjiler, nefes almada zorluk, göğüs ağrısı, öksürük krizi ve yüzde morarma gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Deride gerçekleşen alerjiler ise kaşıntı, döküntü, kabarıklık ve kuruluk gibi belirtilerle karşınıza çıkabilir. İleri aşamalarında egzamaya döndürerek kalıcı etkiler de gösterebilir.
Kimyasal boyaların içerisinde bulunan amonyak bazı bünyelerde alerjiye sebep olur. Amonyaksız bitkisel saç boyası kullanmak alerji riskini önlemek için sıklıkla tercih edilir. Doğal içerikli saç boyaları, kimyasal içeren boyalara kıyasla daha az alerjik reaksiyon riski taşır. Bu durum, saç boyası üretiminde kullanılan doğal bitki özlerinin ve kimyasal bileşenlerin daha az tahriş edici olmasından kaynaklanır.
Doğal içerikli saç boyaları, içerisinde bulunan doğal bitki özleri ve saç derisine uyum sağlayan doğal yapısı sayesinde, boyama işlemi sırasında ve sonrasında ciltte herhangi bir tahriş veya alerji oluşumunu önler. Bitkisel saç boyası kullanımı ile kimyasal boyaların içerisinde bulunan amonyak, peroksit ve paraben gibi zararlı kimyasallara da maruz kalmazsınız. Bu maddelerin, saç boyama işlemi sırasında alerjiye sebep olduğu bilinir. Doğal içerikli saç boyaları, daha az tahriş edici olması ve ciltte alerjik reaksiyonları azaltması sebebiyle pek çok kişi tarafından tercih edilir.
En iyi bitkisel saç boyası, hem çevre hem de insan sağlığı üzerindeki koruyucu etkileriyle dikkat çeker. İçeriğinde bulunan doğal bitki özleri, doğal kaynaklar ve doğal üretim yöntemleri sayesinde üretim sırasında meydana gelen çevre kirliliğinin büyük oranda azaltılmasına yardımcı olur. Bitkisel saç boyaları, az miktarda ve geri dönüştürülebilir atıklardan oluşması sayesinde çevreye zarar vermeden bertaraf edilebilir.
Bitkisel saç boyası markaları, ambalajlama sırasında da çevrenin korunmasını önemser. Ambalajlama sırasında daha az plastik kullanımı sağlayarak, tüm aşamalarda çevre dostu bir ürün üretimini destekler. Bitkisel saç boyalarını tercih etmeniz halinde hem sağlığınız hem çevre için iyi bir seçim yapmış olabilirsiniz. Çevre dostu ürünlerin üretimi doğaya zarar vermeden gerçekleştirilir. Az miktarda ve geri dönüştürülebilir atık oluşumuna sebep olur. Bu ürünlerin aksine geleneksel saç boyalarının üretimi sırasında çevre kirliliği yaratan maddeler kullanılabilir.
Kimyasal içerikli boyaların üretimi için gerekli olan endüstriyel üretim adımları, atmosfere ve su kaynaklarına ciddi oranda zarar verir. Fakat bitkisel saç boyaların üretiminde kullanılan doğal kaynaklar ve doğayı korumayı amaçlayan uygulamalar sayesinde çevreye verilen zarar en aza indirilebilir. Bitkisel saç boyası faydaları arasında sayılabilecek bu özellikler, boyaların tercih edilebilirliğini artırır. Bitkisel saç boyaları, su bazlıdır ve atıkları doğaya zarar vermez. Ayrıca saç boyama işlemi sonrasında, cildinize ve saçınıza zarar vermeyen doğal içerikli boyaların kalıntıları, çevre kirliliği yaratmadan bertaraf edilebilir.
Saç serumu, saç sağlığını korumak, dökülmeyi azaltmak ve daha parlak, canlı saçlara kavuşmak isteyenler için vazgeçilmez bir bakım ürünüdür. Serumlar, yalnızca saç tellerinin yüzeyine etki etmekle kalmaz, aynı zamanda saç köklerini besleyerek saçın genel sağlığını da destekler.
Saç bakım dünyasında giderek daha fazla ilgi gören pantenol, yani B5 vitamini, cilt ve saç sağlığına sunduğu sayısız fayda ile dikkat çekiyor.
Argan yağı, Fas'ın güneybatısında yetişen Argania Spinosa ağacının meyvesinden elde edilen değerli bir bitkisel yağdır. Bu yağ, yüzyıllardır hem geleneksel tıpta hem de güzellik uygulamalarında önemli bir yere sahiptir.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
