Söz konusu cilt bakımı olduğunda dikkat edilen ve kullanılan pek çok ürün bulunur. Cildin daha parlak, canlı ve sağlıklı görünebilmesi için bazı desteklere ihtiyacı vardır. Bu destekler genellikle besinler aracılığıyla alınıyor olsa da yetersiz gelebilir ve dışarıdan takviye olarak kullanılmalıdır. Böylelikle daha ferah ve aydınlık görünen bir cilt elde edilmiş olur.
Son zamanlarda dillerden düşmeyen hyalüronik asit cilt bakımı için büyük bir önem arz ediyor. Cilt üzerinde olumlu etkiler yapan ve belirli bir yaştan itibaren yeterli miktarda kullanılması gereken bir asittir. Cildinize her zamanki tazeliğini kazandırmak için kullanmanız gereken hyaluronik asidin ne olduğunu ve cilde faydalarını sizler için derledik!
Hyalüronik asit normal halde vücutta bulunan ve doğal bir şekilde vücutta oluşabilen bir maddedir. Bağlar arasında bağlama özelliği bulunan polimer çeşididir. Cildin asıl yapısını verme, dolgun ve nemli görünmesini sağlamak gibi önemli görevleri üstlenir. Ancak insanlar belirli bir yaştan itibaren yaşlanmaya başlar ve vücudun normal işleyişi sekteye uğrar. Vücudun asit üretimi de buna bağlı olarak yavaşlar. Ciltte kırışıklıklar, kuruluklar, canlılık kaybı ve hasarlar meydana gelebilir.
Cildin nemi azaldıkça yaşlanmaya karşı daha hassas bir hal alır. Göz kenarları, mimikler ve alın bölgesinde küçük halde bulunan kırışıklıklar derinleşmeye ve cilt eski taze görüntüsünü kaybetmeye başlar. Bu noktada "hyalüronik asit nedir?” sorusu büyük önem arz ediyor. Hyalüronik asidin temel görevi cildi onarmak ve kaybettiği nemi vermektir. Yaşlanmaya başlayan cildi normal nemlendirici kremlerle nemlendirmek pek işe yarayan bir yöntem değildir. Hyalüronik asit bu nemin kalıcı olmasını sağlarken yaşlılık belirtileri ile de mücadele eder.
Kozmetik sektöründe pek çok üründe hyalüronik asit yer alır. Hyalüronik asit kendi ağırlığının neredeyse bin katı kadar su molekülünü üzerinde tutabilme özelliğine sahip. Bu sayede cilde ihtiyacı olan nemi verir ve hücre üretimini de hızlandırır. 25 yaşını geçen her bireyin daha sağlıklı ve canlı bir cilt için günlük hyalüronik asit ihtiyacı 60-240 miligram arasındadır.
Hyalüronik asidin temel görevi su tutarak nemlendirme özelliği sağlamaktır. Ancak hyalüronik asit cilde faydaları yalnızca bununla sınırlı değildir. 25 yaşından itibaren günlük belirtilen oranda aldığınız hyalüronik asit sayesinde cildinizdeki olumlu etkiler şu şekilde sıralanabilir:
Her ürün doğru kullanıldığında tam etkisini gösterir. Yanlış ürün kullanımı sebebiyle cilt bariyerinizi bozarak sivilce, kararma, renk tonu eşitsizliği, kuruluk ve diğer cilt hasarlarıyla karşılaşabilirsiniz. Kozmetik sektöründe hyalüronik asit pek çok üründe yer alır. Ancak sağlıklı görünen bir cilt için merdiven altı diye tabir edilen yerlerde üretilen ve kalitesinden şüphe duyulan hiçbir markanın ürünleri tercih edilmemelidir. Bu ürünler cilt üzerinde daha kötü sonuçlar doğurabilecek potansiyeldedir. Hyalüronik asit; besin takviyesinde, saç ya da cilt bakım ürünlerinde, serum ve nemlendirici halinde bulunabilir.
Araştırma yaparak satın aldığınız hyalüronik asit kesinlikle temiz bir cilt üzerine uygulanmalıdır. Cildinizi uygun temizleme jelleriyle yağ ve kirden arındırdıktan sonra bu tür serumları kullanmanız önemlidir. Aynı zamanda kir ve yağ sebebiyle tıkanan gözenekler açıldığında hyalüronik asit faydasını gösterecektir. Her sabah ve akşam cilt temizliğinizi yapmanızın ardından nemlendirici kreminizi sürmeden hemen önce serumunuzu kullanmalısınız. Direkt olarak gözeneklere işleyen ve etki eden hyalüronik asit sonrasında cilt tipiniz için uygun olan bir nemlendirici krem ile cildiniz için tam nemlenme sağlayabilirsiniz.
Hyalüronik asit kullanabilmeniz için belirlenen bir yaş sınırı da bulunur. Uzmanlar özellikle 25 yaşından önce kullanılmasını tavsiye etmiyor bunun sebebi ise vücudun bu yaş aralığında henüz hyalüronik asit üretimini bitirmemesidir. 25 yaşını geçen bireyler günlük belirtilen asit desteğini serum, losyon ya da takviye şeklinde almalı, 40’lı yaşlar ise vücudun hyalüronik aside en çok ihtiyaç duyduğu zamandır. Tüm cilt tipleri için uygun olan bu asidi bu şekilde kullanabilirsiniz.
Daha sağlıklı, parlak ve genç görünen bir cilde kavuşabilmek için en iyi hyalüronik asit serum çeşitlerine Evdeeczane üzerinden ulaşabilirsiniz.
Güneş kremi kullanımı ile birlikte cilt zararlı güneş ışınlarına karşı koruma altına alınabilir. Güneş ışınlarının sahip olduğu UVA, cilt için oldukça tehlikeli radyasyonlar yayar. Bunun yanı sıra yine güneş ışınları ile birlikte meydana gelen UVB, cildin DNA yapısına hasar verir. En özet haliyle güneş kremi kullanmadan bilinçsiz şekilde güneş altında vakit geçirmek cilt kanseri de dahil olmak üzere çok sayıda problemi tetikliyor.
Vegan kolajen, cilt bakımı yaparken etik olarak doğru bir karar vermeyi ve hayvansal ürünler tercih etmeyi bırakmayı isteyen pek çok kişinin araştırdığı konulardan biri haline geldi. Son zamanlarda güzellik endüstrisi adına oldukça sık şekilde araştırılan bir konu haline kolajen takviyeleri, normal şartlarda vücut tarafından üretilen bir protein. Ancak yeterli olmadığı durumlarda takviye olarak alınabilirler. Böyle bir durumda ise vegan kolajen gibi seçenekler değerlendirilebilir.
İsminden de anlaşılacağı üzere makyajın ciltte sabit kalmasını ve uzun süre dağılmasını engelleyen bu ürünler genellikle sprey formda üretiliyor. Piyasada farklı markalar tarafından üretilen ve buna bağlı olarak farklı özelliklere sahip olan pek çok makyaj sabitleyici sprey bulabilirsiniz.
Bronzer cilde daha canlı ve sıcak bir görüntü vermek amacıyla kullanılan makyaj malzemesi. Toz, krem ya da likit formda üretilen bronzer cildin güneşten yanmış gibi bir görüntüye sahip olmasını sağlar. Bronzlaştırıcı anlamına gelen bu makyaj ürününün farklı renkler ile üretilmiş versiyonları bulunur. Teninize bronz dokunuşlar yaparak güneşin yüze kattığı canlılığı günlük makyaja taşır.
Allık temel makyaj ürünlerinden biri. Genellikle yüzü renklendirmek için kullanılan allık yanaklara uygulanır. Uygulanması ile birlikte cildin daha canlı ve renkli bir görüntüye sahip olmasını sağlar.
Cilt problemleri arasında en yaygın olanlardan biri komedonlardır. Komedonlar, özellikle yüz bölgesinde gözeneklerin tıkanması sonucu ortaya çıkan sivilce öncesi oluşumlardır. İki ana türü bulunan komedonlar, hem estetik kaygılar yaratabilir hem de doğru bakım yapılmazsa cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Saç dökülmesi, birçok insanın yaşamının bir döneminde karşılaştığı bir problem. Genetik yatkınlıktan hormonal dengesizliklere kadar pek çok sebebi olabilir.
Saç dökülmesi ve saç problemleri, hem erkeklerin hem de kadınların karşılaşabileceği yaygın sorunlardan biridir. Ancak saçkıran, diğer saç dökülme tiplerinden farklı olarak daha ciddi ve psikolojik etkileri olan bir durumdur.
