Hyalüronik asit, şeker ve proteinden oluşan bir ürün. İçeriğinden kaynaklı olarak bu asit biyolojik bir yapıya sahip. Temelde bir molekül olan hyalüronik asit su tutma özelliği ile vücut için önemli bir göreve sahip. Kaslarda, eklemlerde, göz sıvısında ve ciltte doğal olarak bulunan hyalüronik asit; kozmetik açıdan sağladığı faydalar sebebiyle son yılların en çok araştırılan konularından biri haline gelmiş durumda.
“Hyalüronik asit nedir?” sorusuna cam anlamına gelen bir isimden türeyen ve insan vücudunda bulunan bir molekül olduğuna dair yanıt vermek mümkün. Kendi boyutunun bin katı kadar su tutma özelliğine sahip olan hyalüronik asit, kas ve kemiklerin sağlıklı bir şekilde hareket etmesini sağlıyor.
Bunun yanı sıra hyalüronik asit vücudun en büyük yapılarından biri olan cildin yapısında bulunur. Cildin daha elastik ve sağlıklı bir doku haline gelmesine yardımcı olur. Hyalüronik asit eksikliği yaşamak cilt kuruluğu ve kırışıklığına yol açar. Yaşlanma geciktirici olarak sıklıkla kullanılan ürünler arasında bulunan hyalüronik asit ile günümüzde saç onarıcı ürünler arasında karşılaşmak da mümkün.
Vücut içerisinde doğal olarak bulunan ancak hayvansal kaynaklardan ya da bakterilerden de üretilebilen hyalüronik asit; toz, tablet ve sıvı gibi çeşitli formlarda satılan versiyonları ile piyasada bulunuyor. Cilt için kullanılan krem, serum, merhem gibi pek çok ürünün hyalüronik asit içerdiği görülüyor.
Hyalüronik asit kullanım alanları oldukça geniş bir listeye sahip. Kullanım alanları ve kullanımı ile sağladığı faydalar arasında:
Cilt: Hyalüronik asit denildiğinde akla gelen ilk fayda cildimize verdiği fayda oluyor. Vücutta yaş sebebiyle nem azalıyor ve bu asit yaşlılığın istenmeyen belirtilerinin minimize edilmesine yardımcı oluyor. Hyalüronik asit cilt lekelerinin iyileşmesi ve su tutma özelliği ile cildin daha canlı bir görüntüye sahip olması konusunda başarı sağlayabilir.
Kas ve eklem: Kas ve eklemlerde yapısal olarak hyalüronik asit bulunuyor. Ancak eksikliğinin yaşanması su tutma özelliğine engel olduğu için kas ve eklem ağrılarına yol açıyor. Hyalüronik asit takviyesi almak kas ve eklemlerin daha sağlıklı hareket etmelerine yardımcı olurken kıkırdakların korunmasına da fayda sağlayabilir.
Saç: Genetik ya da çevresel faktörler sebebiyle saçta kuruluk ve kepek gibi istenmeyen problemler yaşıyorsanız hyalüronik asit kullanarak bu problemin üstesinden gelmeye çalışabilirsiniz. Günümüzde hyalüronik asit ile üretilen pek çok farklı saç ürünü piyasada bulunuyor.
Dolayısıyla hyalüronik asit faydaları farklı alanlarda uzun bir listeye sahip. Hyalüronik asit kullanımı ile birlikte:
Cilt daha canlı ve nemli bir görüntüye sahip olabilir.
Cilt daha esnek bir görüntü kazanarak kırışıklık azalabilir.
Yaraların iyileşmesine katkıda bulunabilir.
Mikro cerrahi işlemlerde kullanılabilir.
Mide problemlerinde iyileşmeyi desteklemeye yardımcı olabilir.
Saçlı deride meydana gelen enfeksiyonel problemlerin giderilmesine yardımcı olabilir.
Vücutta kendiliğinden bulunan hyalüronik asit, saç için de oldukça faydalı bir molekül olması sebebiyle dikkat çekiyor. Saç problemleri yaşayan ve doğal bir bakım rutini gerçekleştirmek isteyen pek çok kişi “Hyalüronik asit saça uygulanır mı?” sorusu hakkında araştırma yapıyor.
Hyalüronik asit cildin dolgunlaşmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra cildin çeşitli etkenler dolayısıyla nem kaybı yaşadığı durumlarda nem dengesini geri kazanmasına da yardımcı oluyor. Ciltte ince ve kırışık görüntüyü azaltmada etkili oluyor. Bu gibi özellikleri sebebiyle cilt için oldukça faydalı olan “Hyalüronik asit saça nasıl uygulanır?” sorusu ise son yılların en çok merak edilen kozmetik sorularından biri olarak karşımıza çıkıyor. Saç için hyalüronik asit kullanmanın faydaları arasında:
Dolgunlaştırma: Birçok farklı sebep saçlarınızın dolgun ve sağlıklı gözükmesine engel olabilir. Genetik olarak ince telli saçlara sahip olmak, kimyasal boya uygulamaları yaptırmak veya sürekli ısı ile işlem yapmak saçın zaman içerisinde dolgunluğunu kaybetmesine yol açabilir. Dolgunluğunu kaybeden saç sönük ve sağlıksız bir görüntüye sahip olur. Hyalüronik asit kuru ve hasarlı saçların da olgunlaşmasına yardımcı olabilir. Saç diplerinin daha hacimli gözükmesini sağlayan ve kırıklar için tedavi yöntemi olabilen hyalüronik asit genellikle saç kremi ve şampuanların içerisinde yer alır.
Nemlendirme: Her saç tipinin ortak ihtiyacı nemlendirme. Nemi çeken nemlendirici moleküllerin uzun süre saç derisinde kalmasını sağlayarak hyalüronik asit ile daha nemli ve sağlıklı saçlara sahip olabilirsiniz. Eğer kuru ve mat saçlara sahipseniz saça hyalüronik asit uygulaması yapabilirsiniz.
Canlandırma: Hyalüronik asit saç derisi ve tellerinin ihtiyacı olan nemi sağlayarak, saçlarınızın daha canlı bir görüntüye sahip olmasına yardımcı olabilir. Saçlarınızın doğal bir ışıltıya sahip olmasını istiyorsanız hyalüronik asit içeren saç bakım ürünleri kullanmanız önerilir.
Saç için faydaları oldukça uzun bir listeye sahip olsa da hyalüronik asidin saça kullanımı yeterince popüler değil. Hyalüronik asit içeren şampuan ve saç bakım kremlerini tercih ettiğiniz takdirde saçınıza hyalüronik asit uygulaması yapabilirsiniz. Pek çok farklı avantajları sebebiyle tercih edilen ve saçların etkili bir bakıma sahip olmasını sağlayan hyalüronik asit içeren saç bakım ürünleri farklı markalar tarafından üretilen versiyonları ile piyasada bulunur.
Özellikle kuru ve hassas saçlara sahipseniz saç bakım rutininize hyalüronik asidi dahil etmeniz önerilir. Bunun yanı sıra kıvırcık ve dalgalı saçlara sahipseniz ve saçlarınız hasar gördüğü için doğal olarak şekil almıyorsa hyalüronik asit kullanarak bu problemi gidermeye çalışabilirsiniz.
Hyalüronik asit vücutta doğal olarak bulunuyor olmasına rağmen eksikliği yaşandığı takdirde çeşitli problemler meydana gelebiliyor. Buna bağlı olarak pek çok kişi hyalüronik asit takviyesi almayı düşünüyor. Ancak herhangi bir konuda takviye almadan önce uzman bir doktor ile görüşmeniz ve muayene olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Bilinçsiz şekilde takviye almak istenmeyen yan etkiler ile karşılaşmanıza neden olabilir.
Hyalüronik asit olarak adlandırılan bu molekülün 2 farklı çeşidi var. Bunlar:
Mikro: Mikro hyalüronik asit düşük ağırlıklı mikro moleküllerden oluşuyor. Mikro boyutları ile cildin epidermis tabakasına kadar inebilen ve deri altına nüfuz edebilen bu çeşidi cilt hasarını tamir etmek için kullanılıyor. Mikro hyalüronik asit doku altında hareket ederek derinin içten nemlendirilmesi yardımcı oluyor.
Makro: Makro hyalüronik yüksek moleküler ağırlıklı olarak tanımlanan ve cilt altına inme özelliği olmayan hyalüronik asit çeşidi olarak biliniyor. Deri yüzeyinde onarımlar yapan ve deri yüzeyinin nemlenmesi ile elastik bir yapıya sahip olmasını sağlayan makro hyalüronik asit cilt için hyalüronik asit kullanmak isteyenlerin tercihi oluyor.
Kozmetik sektörünün gelişmesiyle birlikte farklı amaçlar doğrultusunda kullanılan ürünler piyasada bulunur hale geldi. Kullanımı ile cildin birçok farklı noktasına avantaj sağlayan hyalüronik asit çeşitli tedavilerde kullanılıyor. Son yıllarda cilt bakımının yanı sıra saç bakımı için de tercih edilen ürün faydalarıyla popüler hale gelmiş durumda.
Saç için hyalüronik asit kullanımı sırasında mutlaka dikkatli olmak ve bilinçli şekilde kullanmak gerekiyor. Eğer kullanım esnasında alerjik bir reaksiyon geliştirirseniz kullanımı derhal bırakmalı mutlaka bir uzmana muayene olmalısınız. Aksi takdirde cildinizde istenmeyen yan etkilerle karşılaşabilirsiniz.
Saç serumu, saç sağlığını korumak, dökülmeyi azaltmak ve daha parlak, canlı saçlara kavuşmak isteyenler için vazgeçilmez bir bakım ürünüdür. Serumlar, yalnızca saç tellerinin yüzeyine etki etmekle kalmaz, aynı zamanda saç köklerini besleyerek saçın genel sağlığını da destekler.
Saç bakım dünyasında giderek daha fazla ilgi gören pantenol, yani B5 vitamini, cilt ve saç sağlığına sunduğu sayısız fayda ile dikkat çekiyor.
Argan yağı, Fas'ın güneybatısında yetişen Argania Spinosa ağacının meyvesinden elde edilen değerli bir bitkisel yağdır. Bu yağ, yüzyıllardır hem geleneksel tıpta hem de güzellik uygulamalarında önemli bir yere sahiptir.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
