"Mezoterapi nedir?” ve "Mezoterapi nasıl yapılır?” soruları, son dönemlerde özellikle kadınların ilgisini çeken tıbbi başlıklar içerisinde kendisine yer buluyor. Mezoterapi, ciltte yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan bazı gözle görünür etkilerin yok edilmesini amaçlayan bir tıbbi tedavi yöntemi. Vitamin, mineral enzim ve amino asitlerin tek başlarına ya da karıştırılmış şekilde deriden içeriye uygulanması ile yapılan bir teknik olan mezoterapi esnasında enjekte edilecek etken maddeler cildin ihtiyaçlarına göre belirlenerek uygulanır.
Mezoterapi işleminde enjekte edilecek maddeler, kişinin cildine göre belirlendikten sonra ince uçlu iğneler yardımıyla cilt altına, orta deriye enjekte edilir. İğneler oldukça ince olduğu için ve işlem öncesinde anestezik bir kremle uyuşturma işlemi yapıldığı için işlemin yapılacağı kişi bu işlemin acısını hissini oldukça düşük seviyelerde hissedebilir. Bunun yanı sıra mezoterapi; hamilelere, kanser hastalarına, insülin bağımlı şeker hastalarına, felç geçiren kişilere, kan pıhtılaşma problemi olanlara ve riskli kalp hastalarına uygulanmayan bir işlem.
Mezoterapi yüz işleminde hyaluronik asit, aminoasit, vitamin, mineral tuzlar, nükleik asit, koenzimler ve dimetil amino etanol gibi etken maddelerden yararlanılır. Bu maddeler, cildin doku hasarlarının onarılmasına, cilt metabolizmasının iyileştirilmesine ve protein sentezi sürecinin geliştirilmesine katkı sağlayan etken maddeler içerisinde yer alır. Hastanın cilt ihtiyacına göre belirlenecek seanslar genellikle 1-4 seans arasında olur. Hastalar seanslar sonrasında beklentilerini karşılayan sonuçlara kolaylıkla ulaşır. Mezoterapi işlemlerinin bir dermatolog tarafından yapılması oldukça önemli.
Mezoterapi temelde iki çeşittir: İğnesiz Mezoterapi ve PRP Mezoterapi. İğnesiz mezoterapi, basınç sistemiyle çalışan cihazlar ile mezoterapi işleminde kullanılacak etken maddelerin deriye uygulanması. Mezoterapi iğnesi oldukça ince olsa da, iğneli işlemlerden hoşlanmayan kişiler için bu yöntem daha fazla tercih edilebilir. PRP Mezoterapi işlemi, kişiden alınan kanın gerekli işlemlerden geçtikten sonra kendisine tekrar enjekte edilmesi işlemi ile yapılan mezoterapi uygulamasıdır. Yarım saate yakın süren bu işlem iğne yardımı ile yapılır.
Bununla birlikte mezoterapi işlemleri iki bölgede de uygulanabilir; saç mezoterapi ve cilt mezoterapi. Genetik faktörler, çevresel etkenler, stres, hormonal değişimler ve beslenme bozuklukları gibi etkenler saçlarda kırılma, yıpranma ve dökülmelere neden olabilir. Saç mezoterapisi, saç köklerinin ihtiyacı olan mineral, aminoasit ve vitaminlerin cildin orta tabakasına enjekte edilerek uygulanması. Saç mezoterapisi saç ekim işleminden sonra da uygulanabilir ve genellikle bu işlemden 6 ay sonra uygulanarak yeni çıkan saç tellerinin güçlü olması hedeflenir. Saç mezoterapi faydaları sayesinde saç kökleri hızlı bir şekilde beslenir ve saç köklerinin dokusu onarılır. Böylece saçların daha gür ve parlak olması hedeflenir.
Yaşlandıkça ortaya çıkan kolajen kaybı, güneşin verdiği hasar ve beslenme sorunları gibi etkenler cildin görünümü üzerinden olumsuz etkilere sahip olabilir. Yüz mezoterapisi yani mezolifting ise cildin yaşlanmasıyla ortaya çıkan çizgiler ve kırışıklıkların giderilmesine yönelik yapılan işlem. Mezoterapi cilt üzerine uygulandığında deri içerisine mikroenjeksiyon işlemi uygulanır ve deri içerisine onarıcı ve yenileyici etken maddeler enjekte edilir. Derinin metabolizması üzerinde iyileştirici etkiye sahip bu maddeler sayesinde kolajen üretimi hızlanır ve deri yapısı elastik hale gelir. Yüz mezoterapisi 1-4 hafta aralıklarla genellikle 4-6 seans halinde yapılır. Dermatologların gerekli görmesi halinde 6 ayda bir tekrarlanabilir. Tedavi sonrasında da bir süre cilt kendisini yenilemeyi sürdürür. Bu işlem göz altı mezoterapi işlemini de içerisinde barındırır. Göz altı mezoterapisi de göz altlarında oluşan koyu renk görünümü, kırışıklık gibi sorunların giderilmesini sağlayan etkili bir işlemdir.
Mezoterapi işlemi, selülit ve bölgesel yağlanma gibi kilo problemlerinde de tercih edilebilen bir yöntem. Selülitli bölgeye enjekte edilen etken maddeler yağ depozitlerinin çözülerek serleşen bağ dokusunun onarılmasına katkı sağlar. Selülit mezoterapi işlemi de 4-10 haftalık bir süreçle uygulanır. Karın, kol, bacak ve beldeki bölgesel yağlanmaların yok edilmesi için de mezoterapi işlemi uygulanabilir.
Mezoterapi işlemini merak eden ve süreç ile sonrasında yapılması gerekenleri öğrenmek isteyenler mezoterapi işlemleri ile ilgili araştırma yapmak isteyebilir. "Mezoterapi ne işe yarar?” sorusu da bunların başında gelir. Mezoterapi genel tanımıyla cildin kaybettiği yenileyici özellikleri geri kazandırmayı amaçlayan bir tedavi şekli. Mezoterapi işlemini yaptıranlar, etkisinin ne kadar sürede fayda sağlayacağını bilmek isteyebilir. Ortalama 7-12 gün içerisinde ciltteki belirgin değişiklikler mezoterapi işlemi sonrasında görülmeye başlanır. Yüz bölgesine uygulanan mezoterapiler hemen hemen yapıldığı günden itibaren etkisini göstermeye başlar ancak bunun gözle görülür hale gelmesi için birkaç gün geçmesi gerekebilir. Sarkma ve kırışıklık gibi sorunlar için ise sonuçların görülmesi genellikle birkaç haftayı bulur.
Mezoterapi sonrasında şişlikler oluşabilir, bu şişlikler, geçicidir ve endişelenmeyi gerektirmez. Şişlikler genellikle bir gün sonrasında yavaş yavaş inmeye başlar ve birkaç gün içerisinde tüm şişlikler tamamen ortadan kalkar. Kızarıklıklar ve morarmalar mezoterapilerin yan etkileri arasındadır ve ciltlerin hassasiyet düzeyine göre değişken bir şekilde ortaya çıkar. Kızarık ve morluklar genellikle birkaç gün içerisinde toparlanıp geçer.
Cilt ve saç Mezoterapi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler:
Mezoterapi saç ve cilt yüzeyine uygulanabilen yenileyici ve canlandırıcı bir işlem. Mezoterapi işlemleri kızarıklık ve morarma gibi geçici yan etkiler dışında herhangi bir olumsuz yan etki göstermez ve dermatolog gözetiminde yapılması gereken işlemler arasında yer alır. Mezoterapi faydaları şu maddelerle özetlenebilir:
Mezoterapi işlemi saç ve cilt üzerinde oldukça olumlu etkilere sahip. Mezoterapi işlemi sürdürülebilir ve yeniden uygulanabilir bir işlem olmasının yanında bazı kozmetik ürünleri ile de desteklenirse cildin kendisini yenilemesi ve daha sağlıklı görünmesi süreci hızlandırılabilir. Yenileyici gece kremleri, gündüz kremleri, gündüz ve gece kullanımına uygun yenileyici serumlar ve cildin elastik yapısının korunmasına yardımcı olan nemlendirici kremler mezoterapi işlemi sonrasında cildin kazandığı düzgün görünümün korunmasına yardımcı olur.
Saç derisine yapılan mezoterapi işlemi üzerinden gerekli zaman geçmesinden sonra saç serumları, saç kremleri ve saç bakım yağları saç ve saç derisine uygulanarak kazanılan yeni ve canlı görünümün korunması sağlanabilir. Evdeeczane ürünleri ile mezoterapi sonrasında kazanılan parlak ve canlı görünüm korunmaya devam edilebilir. Mezoterapi işlemleri uzman bir dermatolog tarafından yapılması gereken bir işlem. Bu yüzden yalnızca dermatologlar tarafından yaptırılması önerilir.
Cilt sağlığını korumak oldukça önemli bir konudur. Çünkü cilt demek bedenin dış etkenlerden korunması demektir. Aynı zamanda bireyin fiziksel görünümünü oluşturan bir unsur olan tenin hoş görünmesi sosyal ilişkileri etkilediği için pek çok kişi bu uzva gereken önemi göstermeye çalışır.
Saç serumu, saç sağlığını korumak, dökülmeyi azaltmak ve daha parlak, canlı saçlara kavuşmak isteyenler için vazgeçilmez bir bakım ürünüdür. Serumlar, yalnızca saç tellerinin yüzeyine etki etmekle kalmaz, aynı zamanda saç köklerini besleyerek saçın genel sağlığını da destekler.
Saç bakım dünyasında giderek daha fazla ilgi gören pantenol, yani B5 vitamini, cilt ve saç sağlığına sunduğu sayısız fayda ile dikkat çekiyor.
Argan yağı, Fas'ın güneybatısında yetişen Argania Spinosa ağacının meyvesinden elde edilen değerli bir bitkisel yağdır. Bu yağ, yüzyıllardır hem geleneksel tıpta hem de güzellik uygulamalarında önemli bir yere sahiptir.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
