Bebekler bakıma ihtiyaç duyan varlıklardır. Hızlı büyümeleri sebebiyle sağlıklarını koruma önemli bir hale gelir ve ihtiyaçları da yenilenir. Bu ihtiyaçlardan biri de hayatları boyunca devam edecek olan ağız, diş sağlığı bakımı ve alışkanlıklarıdır. Diş çıkarmaya başladıkları zamandan itibaren süt dişi bakımlarının önemi oldukça büyüktür. Bebeklik döneminden itibaren ebeveynler tarafından süt dişlerinin bakımının yapılması gerekir. Küçük yaşta bu alışkanlıkları kazanmaları büyüdükleri zaman onlara kolaylık sağlar.
Yetişkinlerde olduğu gibi bebek diş fırçası ve macunu da dikkat edilmesi gereken hassas bir konudur. Süt dişler, kalıcı olanlara göre daha organik bir yapıda olduğundan çabuk çürümeye meyillidir. Bu yüzden süt dişlerin çürümemesi için küçüklükten itibaren ağız bakımının yapılması gerekir.
Bebeklerin ilk aylarda ağızlarında pamukçuk oluştuğu görülebilir. Bu pamukçuğu önlemek ayrıyeten diş eti rahatsızlıklarının önüne geçmek için ağız bakımı konusunda alıştırma gerekir. Hatta fırçalara alıştırmak için dişlerin çıkmaya başladığı zamandan itibaren kaşıma fırçası kullanımı önerilir.
Bebek diş fırçası ve macunları özel üretilmiş içeriklere sahip olmalıdır. Öncelikle diş fırçası özellikleri şöyle olmalıdır:
Bebek diş bakımında değinilmesi gerekenlerden biri de diş macunlarıdır. Bu macunların da özellikleri şu şekildedir:
Diş bakımı yaparken macun kadar önemli olan bir şey de çocukların yediklerine dikkat etmesidir. Şeker, çikolata gibi besinlerin sık tüketilmesi hassas yapıda olan süt dişleri olumsuz etkileyeceğinden çürük oluşumuna sebebiyet verir.
Öncelikle bebeklerin ilk dişlerini çıkarması ile beliren salya akıntıları ve damak kaşıntıları için özel olarak üretilen kaşıma fırçası kullanımı önerilir. İlk diş sürümleri için ise parmak diş fırçası tavsiye edilir. Ancak bilindiği üzere ağız bakımına ilk dişleri çıkmaya başladıktan sonra başlanmalıdır.
Damaklarda görülmeye başlanan ufak ilk beyazlıklar için parmak ağız bakım ürünleri birlikte bebek diş macunu kullanılması gereklidir. Böylelikle ağız ve damak temizliği rahat bir şekilde yapılabilir. Bebeğiniz büyüyüp kendisi bu alışkanlığı kazanana kadar sizin için en kolay olan yöntemi belirlemeniz ve uygulamanız gerekir.
Bebeğiniz büyüdükten sonra dişlerini kendisi fırçalamak istediğinde, bebek diş fırçası sayesinde yardımcı olmanız mümkündür. Bir şeyleri kendisinin yapmak istemesi büyük bir gelişimdir. Bakım esnasında kendisini ve yaptıklarını keşfedebilmesi için müdahale etmemeniz gerekir. Ağız bakımına ilk başladığınız anlarda fırçayı ısırması ilk yapacağı hareketlerdir. Sonrasında bu alışkanlığı elde ederek düzenli bir kullanıma geçecektir.
Bebeklerde ağız bakımı söz konusu olduğunda fırça seçimi kadar macun seçimi de önemlidir. Bununla birlikte "bebek diş macunu ne zaman kullanılmalı?” sorusunun cevabı da ebeveynler tarafından merak edilir.
Diş bakımına başladıktan sonra uygun olan macunlarla birlikte macun kullanımına başlanabilir. Süt dişler için yumuşak kıllı parmak fırçalar tercih edilerek yumuşak hareketlerle fırçalama gerçekleştirilir. Üzerine az miktarda macunu sıkıldıktan sonra bebeğin dişlerinde ve diş etlerinin üzerinde dairesel hareketler yaparak uygulama yumuşak bir şekilde tamamlanmalıdır.
Bilinçlenmeleri söz konusu edilecek olursa tam anlamıyla macun kullanımı 2 yaşından itibaren uygun olacaktır. Diş bakım rutini çocuklar için zorlu bir süreç olabileceğinden hoşuna giden bazı oyunlardan yardım almak durumu kolaylaştırır.
Bu süreci kolaylaştırmak için yapılacaklardan bir tanesi de ebeveynlerin diş bakım işlemlerini çocuklarının yanında yapmasıdır. Çocuklara aktarılan bu davranış, bunun gayet normal ve uygulanması gereken bir işlem olduğunu gösterir.
Bebeklerde diş bakımı söz konusu edildiğinde fırça seçimi en az dişleri fırçalamak kadar önemlidir. Bebeklerin ve çocukların diş ürünleri, yetişkinlere göre farklı şekilde üretilir. Fırçanın kıllarında kullanılan malzemelerden ürünün sapına kadar özel ürünler kullanılır. Yapılarına ve yaşlarına göre daha yumuşak ve hassas damak yapıları mevcuttur. Bu yüzden de alışkanlık süreçleri diş kaşıma fırçası ile başlar sonrasında yetişkinliklerine kadar bu alışkanlıklar devam eder.
Hassas bir damak yapısına sahip olan minikler için uygun fırçalar ya da bakım ürünleri seçilmelidir. Ayrıca ağız büyüklüğüne göre yapılan bu seçimlerde ürünlerin yumuşak kıllı olmasına dikkat edilmelidir. Fırçanın ağzı ile sapının kaliteli ve bakteriyi önleyen bir yapıda üretilmiş olması gerekir. Ürünlerin kullanımı sonrasında yüksek ısıda yıkanmalı ve kurutulmalıdır.
Fırça sapının geniş olmasına dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca üründe koruyucu aparat bulunması da oldukça önemlidir. Bu aparatların bulunması ürünün boğaza kadar gitmesini engellemiş olur.
Fırça seçiminden sonra önemli olan bir unsur, hangi sıklıkla değişmesi gerektiğidir. Normal şartlarda yetişkinler için değişim aralığı 3 ay şeklindedir. Ancak bebek ağız bakımı, yetişkinlere oranla oldukça hassas ve farklıdır. Çünkü fırçayı dişleri kaşındığı için kemirecek, oyuncak zannettiği için yere atacak ve birçok yerde onu gezdirecektir.
Bakteri üretiminin çok hızlı yayıldığı ürünlerin başında diş fırçaları gelir. Bu yüzden çocuklarınızın ağız bakım ürünlerini kullanması esnasında dikkatli bir şekilde incelemeniz ve sık bir şekilde değiştirmeniz gerekir. Yeni alacağınız fırçaların kılları ile eskisini karşılaştırma durumunda aradaki farkı görmeniz mümkündür.
Bebeklerinizin ağız bakımını yaparken kullanılacak olan ürünlerden biri de parmak fırçasıdır. Diş etlerini temizlemek için kullanılan bu ürünleri seçerken dikkat etmeniz gereken bazı unsurlar vardır. Bunlardan biri silikon ya da yumuşak bir kauçuk olmasıdır. Çünkü diş etleri oldukça hassas bir yapıdadır. Temizleme işlemini yaparken daha çok dikkat edilmesi gerekir.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
