Cilt bakımı ve onarımı yüzyıllardır süregelen birtakım uygulamalarla gerçekleştirilmiştir. Çünkü güzellik kavramı hem erkekler hem de kadınlar için yaratılıştan gelen ve ön planda tutulan bir husustur. Her birey kendini daha iyi hissetmeyi ve hoş görünmeyi arzular. Günümüzde cilt bakımını sağlayan pek çok ürün geliştirilmiştir. Ancak geçmiş zamanlarda bugünkü bakım ürünleri olmadığı için insanlar farklı ürünlere yönelmişlerdir.
Doğa, kişisel bakım için gerekli ürünleri bünyesinde barındıran bir kaynak olarak değerlendirilir. Şu an formüle edilen bakım malzemelerinin ana kaynağı da doğada bulunan bitkilerdir. Çok eski zamanlarda da bu bitkilerden hem şifalanmak hem de güzelleşmek emelleriyle faydalanıldığı görülür. Bazı bitkilerin kendisi, suyu, özü ya da yağı bakım için vazgeçilmezdir. Güzelliğin anahtarı olarak tanımlanmakta olan biberiye yağı da bunlardan biridir.
Cilt bakımında oldukça önemli bir yeri bulunan biberiye yağının pek çok probleme iyi geldiği söylenebilir. Ağız yoluyla tüketimi tavsiye edilmeyen, yalnızca cilde uygulanması önerilen biberiye yağı, adından da anlaşılacağı üzere biberiye bitkisinden elde edilir. Hoş bir kokuya ve aromaya sahip olan bu yağ türü güzellik için sıklıkla tercih edilen bir ürün olarak ön plana çıkar. Biberiyenin faydaları sayesinde işlevsel hale gelen bu yağ özellikle cilt ve saç için çok faydalıdır.
“Biberiye yağı ne işe yarar?”, “Cilde ve saça olan faydaları nelerdir?” gibi sorular pek çok kişinin merak ettiği konular arasında yer alır. Çünkü biberiye yağının özelliklerini ve sunduğu yararları öğrenerek kullanmak isteyenler olabilir. Doğal bir ürün olan bu yağın düzenli ve dengeli kullanımı pek çok cilt kusurunun azaltılmasına hatta giderilmesine yardımcı olabilir. Bu bakımdan da biberiye yağıyla ilgili edinilecek olan bilgiler çok kıymetlidir.
“Biberiye yağı nedir?”, “Ne işe yarar?” gibi soruların cevabını siz de merak ediyor olabilirsiniz. Biberiye bitkisinden elde edilen biberiye yağı özellikle kanserli hücre oluşumunun önlenmesinde büyük bir görev üstlenir. Antioksidan ve antibakteriyel özellikleriyle de adından söz ettiren bu yağ, güzellik alanında önde gelen doğal ürünler arasında kendine yer bulur. Biberiye yağı faydaları için diğer maddeleri şu şekilde sıralamak doğru olacaktır:
Koklanan biberiye yağı anımsama ve odaklanma gibi birtakım beyin işlevlerine katkıda bulunur.
Androgenetik alopesi olarak adlandırılan ve erkeklerde görülen saç dökülmelerine iyi gelebilir.
Kan emici böcek, bakteri ve virüs gibi canlıları uzaklaştırmaya yardımcı olur.
Ağrı kesici görevi görebilir.
Kan dolaşımının hızlanmasında etkin bir rol oynar.
Kortizol düzeylerinin düşürülmesine katkıda bulunur.
Stres düzeyini azaltabilir.
Antibakteriyeldir.
Karaciğer enzimlerinin işlevlerini düzenleyerek mide hazımsızlığının iyileşmesine yardımcı olur.
İdrar söktürücü özelliğe sahiptir.
Bacaklara biberiye yağı sürmek eklem ve doku iltihabının azalmasına katkıda bulunabilir.
Genel sağlık açısından etkileri ile beraber cilde ve saça da büyük kazanımlar sunduğu bir gerçektir. Bu kapsamda söz konusu ürünün saça ve cilde sağladığı faydalar şu şekilde sıralanabilir:
Ciltteki akne ve sivilcelerin azalmasında etkin bir rol oynar.
Ten renginin eşitlenmesine yardımcı olur.
Siyah nokta görünümünü azaltabilir.
Yağlı ciltlerin yağ oranını dengeleyerek T bölgesinin aşırı yağlanma problemine iyi gelir.
Cildin aydınlık ve ışıltılı bir görünüme kavuşmasında etkilidir.
Leke görünümünü azaltmak da biberiye yağı cilde faydaları arasında yer alır.
Saçların uzamasına yardımcı olur.
Saçların çok daha parlak bir görünüme kavuşmasına katkı sağlar.
Saç derisini temizleyerek arınma sunar.
Saç dökülmesini azaltır.
Saç derisinin canlanmasında önemli bir rol oynar.
Saçların sağlıklı bir biçimde uzamasına destek verir.
Saç elektriklenmesini azaltır ve saçı nemlendirir.
Dolgunluk kazandırması da biberiye yağının saça faydaları arasında kendine yer bulur.
“Biberiye yağı nasıl yapılır?” ve nasıl kullanılır soruları da cevabı aranan suallerdendir. Kısaca biberiye yapraklarının damıtılması yoluyla elde edildiği söylenebilir. Kullanımı hususunda da dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Örneğin saf biberiye uçucu yağ direkt olarak cilde ya da saça uygulanmamalıdır. Çünkü saf şekilde kullanmak tahrişe sebebiyet verebilir. Zeytinyağı, üzüm çekirdeği ya da badem yağı ile seyrelterek kullanmanız daha doğru olacaktır. Bu yağı seyrelttikten sonra öncelikle cildinizde küçük bir test yapmalısınız. Çünkü alerjik reaksiyon gösterme olasılığınız bulunur ve bu reaksiyonun aşırı olmaması bakımından öncelikle ufak bir bölgeye sürerek neler olup bittiğini gözlemlemeniz gerekir. Dirseğiniz ve bileğinizin iç kısmı bu test için uygun kısımlardır. 24 saatin sonunda tahriş, kızarıklık ya da kaşıntı gibi reaksiyonlarla karşılaşmazsanız ürünü cildinize ya da saçınıza uygulayabilirsiniz.
“Biberiye yağı saça nasıl uygulanır?” diye baktığımız zaman ürünün saç diplerine masaj yapmak suretiyle kullanılması gerektiği bilgisine ulaşılır. Saç uçları yıpranmışsa ve kurumuşsa o zaman uçlara uygulama yapmanız daha doğru olur. Yine de uçlara uygulamak dikkat ister çünkü saç uçları köklerine göre daha hassas bir yapıya sahiptir. Saçlarınıza yağ uygulaması gerçekleştirdikten sonra bir bone yahut havlu yardımıyla örterek nüfuzu artırabilirsiniz. Minimum yarım saat olmakla beraber birkaç saat beklettiğiniz bu yağı şampuan ve su kullanarak yıkamalısınız. Böylelikle biberiyenin kalıntıları saçınızdan uzaklaşır ve saçınız tümüyle arınmış olur. Haftada birkaç defa düzenli olarak kullandığınız biberiye yağı sayesinde saçlarınızdaki olumlu değişimi fark edebilirsiniz. Saç için biberiye yağı kullanımıyla beraber saç ve saç derisi problemlerindeki azalmayı gözlemleyebilirsiniz.
“Biberiye yağı nasıl kullanılır?” sorusunun cevabıyla beraber bu yağın kullanımı esnasında dikkat edilmesi önemli olan bazı noktaları da paylaşmak gerekir. Çünkü zaten saf halde kullanımı doğru olmayan ve ağız yoluyla tüketilmesi tavsiye edilmeyen bu yağ doğru kullanılmazsa faydadan ziyade zarara yol açabilir. Bu bakımdan söz konusu yağı kullanmadan önce yağ ile ilgili kullanım bilgisi edinmek oldukça önemlidir. Daha önce de belirtildiği üzere bu ürün koklamak ya da cilde sürmek suretiyle kullanıma uygundur.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
Pek çok birey kişisel bakımının büyük bölümünü cildine ayırır. Çünkü ten, insanın en kıymetli uzuvları arasında yer alır. Hem 2 metrekare büyüklüğe sahip oluşuyla vücudun en büyük organıdır hem de iç organları dış etkenlere karşı koruma altına alır.
Cilt bakımı kişisel bakım alanında büyük bir öneme sahip olan pek çok uygulamayı içerir. Bu bakımlar bireylerin gereksinimleridir. Çünkü cildin ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller doğru ürünlerin kullanımıyla cilde kazandırılır.
Güzellik algısı dönem dönem değişse de pürüzsüz ve ışıltılı bir cilt görünümü her zaman önemini korumuştur. Ciltte çeşitli sebeplere bağlı olarak oluşan kusurların giderilmesi, azaltılması ya da önlenmesi için birtakım ürünlerden faydalanılır.
Vücut ve cilt bakımı için kullanılan ürünler modern dünyanın getirileri arasında bulunur. Teknolojinin gelişmesi pek çok bakım ürününün kolaylıkla formüle edilmesini ve kullanıma sunulmasını mümkün hale getirir. Bu yüzden bitkilerin ve bitkilerden elde edilen yağların kullanımı azalmış durumdadır. Ancak yine de pek çok birey doğal ürünleri kullanarak şifalanmayı ve güzelleşmeyi ister. Geçmişte sıklıkla kullanılan bitkiler, özler ve yağlar günümüzde de varlığını korumayı sürdürür.
