Güneş sonrası bakım pek çok kişinin gözden kaçırdığım bir cilt bakımı rutiniydi. Güneşin cildimize olan zararlarını son yıllarda gözle görülür şekilde fark etmiş olsak da yine sonrası bakım pek çok kişi tarafından atlanır. Güneş tarafından cilde yansıyan UV ışınları oldukça tehlikelidir. Cilt kanseri gibi birçok farklı problem ile karşılaşmaya neden olabilir. Bu doğrultuda güneşe çıkmadan önce cilde mutlaka karşılaşabilecek zararlı ışınlara karşı hazırlamak ve koruma altına almak gerekir. Ancak cildi yalnızca güneş ile bir arada olduğu durumlarda korumak yeterli değildir. Cildi mutlaka güneş sonrası bakım rutinleri ile dinlendirmek ve ihtiyacı olan bakımı ona vermek gerekir.
Güneş sonrası bakım rutini içerisinde en önemli adım mutlaka duş almak olmalıdır. Güneşin zararlı etkilerinden cildi korumak amacıyla cilde sürülen güneş koruyucu kremler ve losyonlar ciltte bir tabaka oluşturur. Bu tabaka UV ışınlarından cildi koruyor olsa da uzun süre boyunca cilt üzerinde kalması cildin nefes almasını engeller. Dolayısıyla güneş sonrası mutlaka duş almak ve güneş koruyucu kremler sebebiyle ciltte oluşan tabakadan cildi arındırmak gerekir. Böylelikle cilt tekrar nefes alır ve hava kanalları açılır.
Cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumak amacıyla cildiniz için en uygun ürünü tercih etmiş olsanız dahi güne sonrası duş almadığınız taktirde cildiniz zamanla kurumaya başlar. Bu duruma sebep olan en önemli etken güneş kremlerinin ciddi oluşturduğu tabakadır. Ancak güneş sonrası duş aldığınız taktirde ciltte oluşan bu tabaka ortadan kalkar.
Güneş sonrası bakım esnasında duş rutinlerinizi nemlendirici etkili sabunlar ve duş jelleri eklemeniz önerilir. Böylelikle uzun süre boyunca havasız kalan cildiniz hem temizlenir hem de nemlenir. Duştan sonra tamamen temiz hale gelen cildiniz için uygulamanız gereken en önemli adımlardan bir diğeri ise cildi nemlendirme adımıdır.
Güneş sonrası bakım esnasında cildinizi nemlendirirken güneş sonrası koruyucu losyon ürünlerini tercih edebilirsiniz. Bu ürünler çok yoğun nem ile üretilir. Böylelikle kullandığınız taktirde farkı hemen görebilir ve cildinizi çok daha önemli bir görüntüye sahip olduğunu fark edebilirsiniz.
Bahsedilen güneş sonrası rutin yalnızca sahili ya da plaj gibi deniz kenarında olduğunuz takdirde geçerli değildir. Gündelik yaşamda da güneşin yoğun olduğu bir lokasyonda yaşıyorsanız mutlaka güneş kremi kullanmanız ve ardından güne sonrası bakımını gerçekleştirmeniz gerekir. Fakat eğer sahil ya da plaj gibi bir tatili yerindeyseniz yapacağınız güne sonrası bakım rutini çok daha detaylı olması gerektiğini kesinlikle göz ardı etmemelisiniz.
Yaz tatilinin en güzel aktivitelerinden biri olan deniz, güneş ile birleştiği taktirde cilt için oldukça Kurutucu bir hal alır. Bu durum hem cildiniz hem de saçlarınız için geçerlidir. Yani denize girdiğiniz taktirde yapacağınız bakım rutini hem vücudunuz hem saçlarınız için mutlaka gerekli bakımı vermelidir.
Güneşin cilt için ne kadar zararlı olduğu pek çok kişi tarafından bilinçli olarak fark edilen bir konu olsa da aynı durum saçlar için geçerli değildir. Özellikle kadınlar saçlarının daha sağlıklı bir görüntüye sahip olması için pek çok farklı bakım gerçekleştiriyor olmalarına rağmen güneşin saçlarına ne kadar zarar verdiğini fark etmez. Bu doğrultuda güneş dolayısıyla bizlere ulaşan ışınlarının en az cilt kadar saçlar içinde zararlı olduğunu ve mutlaka saçlarında korunması gerektiğine dair bilgi vermek gerekir.
Güneşin zararlı ışınları için saç nasıl korunuyorsa sonrasında da güneş sonrası bakım uygulamalarını gerçekleştirmek gerekir. Saç için gerçekleştirilecek bakım uygulamaları esnasında saçın istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ürün tercih yapmak bulunur. Özellikle deniz ya da havuz gibi saç telleri için zararlı bir aktivite sonrasında gerçekleştirilecek olan bakımda mutlaka saçların evlendirecek bir ürün bulunması gerekir.
Banyo ve duş esnasında mutlaka güneş sonrası koruyucu şampuan kullanılmalıdır. Bu şampuan sayesinde öncesinde de boya gibi sebepler dolayısıyla yıpranmış olan ya da yalnızca deniz ya da havuz gibi etkenler sebebiyle olduğundan daha sert bir görüntüye sahip olan saçlar yumuşar. Ancak yalnızca saçlarınız için uygun olan şampuan ile yıkama yapmak güneş sonrası saç bakım rutininiz için yeterli olmayabilir.
Duş esnasında mutlaka güneş sonrası saç bakım kremi kullanmanız önerilir. Böylelikle güneş, deniz ve havuz gibi dış etkenler dolayısıyla kuruyan ve sağlıksız bir görüntüye sahip olan saçlarınız daha yumuşak bir hal alır. Duş esnasında kullandığınız saç bakım kremi duş sonrası saçlarınızı şekillendirmeniz konusunda da size yardımcı olur.
Tüm bunların haricinde duş sonrasında da saçlarınız için kullanmanız gereken çeşitli ürünler bulunur. Saçlarınızın daha sağlıklı bir görüntüye sahip olması oldukça önemlidir. Saç boyaları, ısıl işlemler ya da hava kirliliği gibi pek çok farklı etken zaman içerisinde saçların eski ve sağlıklı görüntülerini kaybetmelerine sebep olabilir. Özellikle yaz aylarında normalden çok daha hacimsiz ve sönük duran saçlara sahipseniz duş sonrası mutlaka güneş sonrası saç bakım yağı kullanmanız önerilir. Güneş sonrası özel olarak üretilen saç bakım yağı içerisinde bulunan içerikler sayesinde güneş sebebiyle zarar gören saçların daha sağlıklı bir görüntüye sahip olmasını sağlar. Böylelikle saçlarınız kabarmaz ve şekil vermesi çok daha kolay olur.
Güneş sonrası bakım maskesi gibi cilt bakım ürünleri isminden de anlaşılacağı üzere güneş sonrası bakım rutini amacıyla üretilir. Farklı noktalarda kullanılmak amacıyla üretilen dolayısıyla değişken içeriklere sahip olan bu cilt bakım ürünlerinin ortak özelliği ise cilde yoğun şekilde nem veriyor olmalarıdır. Cilt ya da saç için üretilmiş ve yoğun şekilde nem veren güneş sonrası bakım kremi gibi ürünlerden yana yapacağınız tercih güneş sebebiyle yıpranan ve hassas hissettiğiniz cildinizin hassasiyetine giderir ve daha sağlıklı bir yapıya sahip olmasını sağlar.
Güneş sonrası bakım losyonu pek çok farklı marka tarafından üretilir. Ortak özellikleri yoğun şekilde önem vermek olan bu ürünler arasından yapacağınız tercih esnasında mutlaka cildinizin özelliklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanız önerilir. Böylelikle güneş sebebiyle yıpranan cildiniz kaybettiği nemi geri kazanır.
Güneş sonrası cildinizi arındırmak ve ferahlatmak amacı ile gerçekleştireceğiniz duş esnasında kullanacağınız güneş sonrası duş jeli genellikle yoğun nemlendirici içeriye sahiptir. Böylelikle daha duştan çıkmadan cildinizin kaybettiğine nemi geri kazanmaya başlamasını sağlayabilirsiniz. Aynı esnada saçlarınız için kullanacağınız güneş sonrası şampuan da güneş sebebiyle kabaran ve yıpranmış bir görüntüye sahip olan saçlarınızın kısa süre içerisinde normale girmesini ve daha sağlıklı gözükmesini sağlar.
Dolayısıyla yoğun bir güneş banyosunun ardından gerçekleştireceğiniz cilt bakım rutininin anahtar kelimesi nemlendirmedir. Hem güneş hem de güneşten korumak amacı ile cilde sürülen cilt bakım ürünleri cildin nem dengesini bozar. Nem dengesi bozulan cilt daha kuru ve daha hassas bir hal alır. Bu doğrultuda cildinizi daha sağlıklı hale getirmek için mutlaka güneş sonrası jel krem gibi nem verecek ürünlerden yana tercih yapmanız ve böylelikle elastiki yapısını kaybeden cildinize ihtiyacı olan nemi sağlamanız gerekir.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
