Doğadaki her şeyin kendine has bir kokusu vardır. Koku; nesneleri, canlıları ve insanları birbirinden ayırt eden en belirgin özelliktir. Duyularımızın da sayesinde her çeşit kokuyu algılayabilir ve ayırt edebiliriz.
İnsan vücudunda, kokuya sebep olan ter bezleri mevcuttur. Bunlar: ekrin ve apokrindir. Ekrin bezleri, vücudun her bölgesinde bulunur ve salgıladıkları terin çoğu sudan ibarettir. Amaçları, fazla sıcağa maruz kaldığınızda ya da yoğun bir egzersiz yaptıysanız, vücudunuzu hızla soğutmaktır. Apokrin bezi ise, vücudunuzun belli bölgelerinde mevcuttur. Örneğin, koltuk altlarında bulunurlar. Vücudunuzu soğutmaktan ziyade vücudunuz içerisindeki istenmeyen atıkların atılmasını sağlarlar. Protein ve lipit salgılarlar, insanların kötü kokmasına sebep olan etken de bunlardır. Koltuk altlarında var olan bakteriler, salgılanan lipitlerle beslenip gelişmektedir. Bu bakteriler, ek olarak salgılanan proteinlerin dış özelliklerini de bozar ve kokuyu oluşturmalarına sebep olurlar.
İşte tamda bu yüzden, bu kokuları gizlemek için elimiz parfüm, deodorantlara gider. Güzel kokmak sosyal hayatınız ve insanlar arası etkileşimler için çok gerekli bir unsurdur. Bu yüzden her zaman güzel kokmaya göstermelisiniz. Peki bunu nasıl sağlayabilirsiniz? Tabi ki doğru parfüm seçimi sayesinde… Teninize uygun olan doğru parfümü bulmanız birkaç adımla mümkün. Şimdi bu adımlara bakacağız.
Hangi durum olursa olsun hatırlanacağınız ve hafızalardan silinmesi imkansıza yakın olan, adeta teninizin kimliğini oluşturmuş, size her anınızda eşlik eden günlük hayatın vazgeçilmezi olan parfüm seçimi nasıl yapılır? Parfümünüz; giydiğiniz kıyafetten taktığınız takıya kadar üzerinizdeki her parça gibi özeldir ve aslında kombinizin en zarif detaylı tamamlayıcıdır. Sizi daha da özel ve farklı kılar. Kullandığınız parfümler aynı zamanda karakteristik özelliklerinizi yansıtır. Tabi bu imkanlar ancak sizin için doğru olan parfümü seçtiğinizde sağlanır. Peki parfüm seçimi nasıl olmalı?
Nasıl ki taktığınız takılar, giydiğiniz kıyafetler ya da aldığınız herhangi bir şey size uyuyorsa, kokunuz yani parfümünüz de sizin karakterinize hatta teninizin rengine dahi uygun olmalıdır. Bu denli önemli olan, size ait olan kokuyu keşfetmenizdir. Bu seçime karar vermeden önce kendinizle ilgili soruları cevaplayarak işe başlayabilirsiniz. Kişiliğiniz, yaşam tarzınız, yaşınız vb. sorular... Tabi ki diğer bir önemli konu ise cildinizin ve teninizin öne çıkan özellikleridir. Cilt tipine göre parfüm seçimi belirleyici özelliklerden biridir. Cildinizin yağlı ya da kuru olması parfümünüzün kalıcılığının sürmesinde etkilidir. Eğer yağlı bir cildiniz varsa çiçeksi hafif kokuları tercih edebilirsiniz. Cildinizin kuru bir özelliğe sahip olması tercih edeceğiniz kokunun uzun süreli kalıcı olmasını engelleyebilir. Bu sebeple baharatlı parfüm kokuları vücudunuzla daha fazla birleşecektir.
"Parfüm seçimi nasıl yapılmalı?” konusunda bir diğer nokta ise, tavsiye üzerine ya da başkasında beğenilen parfümlerin alınması hatasıdır. Parfüm seçerken kullanım yaygınlığına bakılmamalıdır. Kokular tenden tene uyum sağlama açısından değişkenlik göstermektedir. Bu yüzden çevrenizdeki herhangi birinin kullandığı parfüm sizde aynı tesiri bırakmayabilir. Mutlaka birebir, teninizde kokunuzu denemeli ve karar vermelisiniz. Parfüm denerken burnunuzda koku yorgunluğu olmaması oldukça önemlidir. Koku reseptörlerinizin düzelmesi için kahve içmekte gerçekten o kadar da işe yaramıyor. Bu yüzden tek seferde üçten fazla parfüm denemeyin. Bu nedenle birkaç kez parfüm denemeye gitmeniz gerekiyorsa bile sabretmelisiniz. Aradığınız parfümü bulduğunuzda uğraşlarınız boşa gitmemiş olacaktır.
Kadın parfüm piyasası fazla geniş olmakla beraber çeşitliliği boldur. Şekerli parfüm kokuları, çiçeksi veya odunsu baharatlı kokular… Seçenekler çok olduğundan doğruyu bulmak daha da zorlaşır. Bu yüzden belli başlı birkaç yöntem size parfüm seçme rehberi olacaktır.
Sıcak ve nemli havalar parfüm kokusunu güçlendiren ana etmenler arasında yer alır. Özellikle böyle havalarda parfümlerin kokusu bir o kadar keskinleşir. Bu yüzden yaz aylarında kullanacağınız herhangi bir kokuyu seçerken mümkün olduğunca hafif kokulu parfümlere yönelmelisiniz. Egzotik tonlu, baskın kokulardan, sıcak yaz günlerinde uzak durmak gerekir. Fakat bu alt tona sahip kokuları, eğer teninize, tarzınıza ve karakterinize uygun düşüyorsa serin olan günlerde ya da kış geldiğinde gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Dolayısıyla size ait parfüm ürünleri arasında yaz ve kış aylarında kullanabileceğiniz iki ayrı parfüm olmasına önem göstermelisiniz. Mevsimlik olarak kullanacağınız bu parfümleri birbiriyle karıştırmadan zamanında doğru bir şekilde kullanmalısınız.
Eğer yağlı bir cilde sahipseniz parfümünüzü kalıcılığı yüksek seçmenize gerek yoktur. Çünkü yağlı ciltlerde parfüm kokusu çabucak emilir ve uzun süre dayanır. Bu nedenle yağlı cilde sahip olan insanlar çiçeksi ve yumuşak hafif parfüm kokuları, cildi kuru olan insanlar ise yoğun odunsu, baharatlı kokuları tercih etmelidir. Tene göre parfüm seçimi sizin adınıza kurtarıcı bir yöntem olacaktır.
Parfümler büyük çoğunlukta kimyasal maddeler kullanılarak üretime sunulduğundan esans ve konsantre yüzdesine göre birbirinden farklı kalıcılık seviyesine sahiptirler. Esans ve konsantre oranı yüksek olan kokular diğer parfümlere kıyasla çok daha kalıcı olur. Aksi taktirde bu oranlar düşükse parfüm beklenen kalıcılığı göstermez. Gün içinde sürekli tazelemek zorunda kalabilirsiniz. Parfüm seçimi olarak kalite baza alınırsa bununla oranla yüksek kalıcılıkta tercih edilmiş olur. Bunların yanı sıra parfümlerin içerisinde bulunan alkol oranı da kalıcılığa ve kaliteye direkt olarak etki eder. Bir kokunun içinde alkol yüzdesi ne kadar yüksekse kalıcılığı da o kadar azdır. Parfüm seçerken alkol oranına mutlaka bakmalısınız. Alkol oranı düşük, esansı ve konsantre oranı yüksek parfümler tercih etmelisiniz.
Kadın parfüm kokuları genel itibariyle yumuşak kokulardır. Feminenliği ortaya çıkarır ve daha kadınsı bir hissiyat vermenizi sağlarlar. Parfüm seçimi kısmını atladık şimdi asıl konulardan birine geldik. Parfüm kokuları çeşitleri…
Parfüm kokuları çeşit olarak birçok dala ayrılır. Aradığınız her çeşit aromayı ve karışımı rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu hususta parfüm piyasasının havuzları oldukça geniştir. Çiçeksi kokular bu havuzda en yaygın olanlardan biridir. Bu gruptaki parfümlerde temel koku olarak bir veya daha fazla çiçeğin kokusu bütünleştirilerek kullanılır.
Bir diğer koku grubu olan baharatlı kokular, çiçeksi kokulara göre daha sert ve ağırdır. Bu kokular keskin hissedilir. Aynı zamanda egzotik ve yakıcıdırlar. İçeriğinde Defne, adaçayı, anason, ardıç, biber, biberiye, defne, fesleğen, lavanta, muskat, karabiber, kakule, karanfil, nane, safran, tarçın, tarhun, yenibahar, zencefil, zerdeçal, kekik yağları vb. esanslar kullanılır. Baharatlı kokularla benzerlik gösteren bir diğer grup ise odunsu kokulardır. Yoğun, sıcak ve ağır kokulardır. Kalıcılıkları çok fazladır. Uzun süre etkisini kaybetmeden teninizde durabilir. Ormanlarda sık rastladığımız ağaç çeşitlerinden oluşurlar. Yeni kesilmiş ya da kuru odun kokularını veya ormanı ifade ederler.
Parfüm sektöründe çok tercih edilen tazelik veren koku olarak nitelendirilen diğer koku grubu da yeşil-otsu kokulardır. Yeşillik, çimen vb bitkisel kokuları ifade eder. Ardıç, çam, sümbül, biberiye bu sınıfa örnek verilebilir. Çiçeksi kokularla benzerlik gösterirler. Doğallığı ve ferahlığı temsil ederler.
Baharatlı ve odunsu kokularla benzer özellikleri taşıyan koku grubu olan oryantal kokular, Parfüm sanayinde kullanılan ağır kokuların bulunduğu grubun bir parçasıdır. Yoğun, kuvvetli ve egzotik kokulardır. İçerisinde doğada bulunan koku esansı çok yüksek bitkiler bulunur.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
