Vitamin ve mineral çeşitleri vücudun gereksinim duyduğu besinlerdir. Bu besinler bedenin olağan fonksiyonlarının aksama yaşamadan sürdürülebilmesini sağlar. Doğal gıda ürünlerinde belirli miktarlarda bulunduğu bilinen bu organik bileşikler vücut tarafından üretilemez. Bu da söz konusu besinlerin dış yollarla alımının gerekliliğini ortaya koyar.
Vitamin tek bir çeşitten oluşmaz. Farklı farklı roller üstlenerek vücudun işlevine olumlu katkı sağlarlar. Bir kısmı suda bir kısmı ise yağda çözünür. C ve B vitaminlerinin tüm türleri suda çözünürken A, D, E ve K vitamini yağda çözünen organik bileşiklerdir.
Her vitaminin kendine özgü bir fayda alanı bulunur. Ancak birtakım ortak özellikleri de bulunur. Örneğin mevsimsel hastalıklara karşı koruma kalkanı oluşturmak ve bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesini sağlamak bu özellikler arasında bulunur. Bu organik bileşikler sayesinde vücut direnç kazanımı elde edebilir. Güçlendirilmiş bir bağışıklık pek çok hastalığın bertaraf edilmesine zemin hazırlar. Bu bakımdan bağışıklık sisteminin mümkün olduğunca desteklenmesi gerekir.
"K vitamini ne işe yarar, önemi nedir, eksiklik belirtileri nelerdir?” gibi pek çok soru bireylerin aklını kurcalayabilir. Bu soruların cevaplarını öğrenmek hem sağladığı faydalar ile ilgili bilinçlenmeyi hem de takviye alınması gereken durumların tespit edilmesini kolaylaştırır. Yetişkinlerde daha az görülen eksikliğinin bebeklerde sıklıkla görülmesi ebeveynlerin bebeklerini dikkat ve özen isteyen bir bakıma tabi tutmaları gerektiğini gösterir.
Hidrofobik ve lipofilik vitaminler grubuna K vitamini adı verilir. Yapısal özellikleri ile ilgili bilinenler ısıya karşı çok dayanıklı olması ve suda çözünmemesidir. Yağda çözünebilen k vitamini görevleri ile önem taşımakta olan bir bileşiktir. Bu bileşiğin işlevlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
K vitamini K1 ve K2 vitamini olarak iki gruba ayrılır. K1 vitamini bitki kaynaklı gıdalarda bulunur. K2 ise çoğunlukla hayvansal gıdalarda yer alır. Eksikliği genel olarak aşırı kanama, kemik erimesi ve kanın pıhtılaşmasında gecikme olarak kendini belli eder. Bunun yanı sıra ciltte kolay morarma, mukoza zarlarında kanama görülmesi, tırnak altında ufak kan pıhtılarının oluşması, koyu siyah renkte ve az miktarda kanlı dışkılama da söz konusu eksikliğine işaret eder.
Bebeklerde K vitamini eksikliği ise göbek kordonu etrafında ve vücudun farklı bölgelerinde kanama görülmesi, sünnet olan bebeklerde geç iyileşme ve kanama, ani beyin kanaması gibi birtakım rahatsızlıklar görülebilir.
K vitamini ceviz, fındık, nar, kaju fıstığı, böğürtlen, kivi, avokado, fıstık, çilek, kivi, üzüm, süt ve süt ürünleri, kümes hayvanlarının etleri, kırmızı et, böbrek, sakatat, ciğer gibi gıdalarda bulunur. Bunun yanı sıra domates, Meksika fasulyesi, bezelye, taze fasulye, soya, kuşkonmaz, ıspanak, brokoli, lahana, pazı, Brüksel lahanası, pancar yaprağı ve şalgamda yer aldığı tespit edilmiştir.
"K vitamini neye iyi gelir?” sorusu kadar eksikliğine sebep olan etmenler de çok araştırılan bir konudur. Bu eksikliğin yetersiz alımı nedeniyle gerçekleştiği söylenebilir. Ancak bununla birlikte farklı faktörlerin de söz konusu, vitaminin eksikliğine sebebiyet verdiği saptanmıştır. Bu faktörler arasında şunların yer aldığı söylenebilir:
Bebeklerde bu vitaminin eksikliği şu nedenlerden dolayı görülebilir:
K vitamini eksikliği belirtileri ile karşı karşıya kalan bireylerin en kısa zamanda bir hekime başvurmaları gerekir. Hekim hastanın hikâyesini dinler ve bazı sorular yöneltir. Beslenme düzeni, kan sulandırıcı ya da antibiyotik kullanımı, yağ emilimi rahatsızlıkları ile ilgili sorulan soruların ardından protrombin testi uygulanır. Söz konusu eksiklik, bu test sonucu kesin olarak öğrenilebilir.
Eksikliği tespit edildiği zaman takviye vitamin tedavisi uygulanır. Oral yoldan ya da damar yolu ile takviye alınabilir. Bu tedavi, eksikliğinin hangi sebepten meydana geldiğine bağlı olarak farklı şekillerde gerçekleştirilebilir. Takviyenin miktarı uzman tarafından belirlenir ve bu şekilde söz konusu eksikliğin giderilmesi sağlanır. Eksikliğinin doğru yöntemle giderilmesi bu vitamin ile ilişkili rahatsızlıkların vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
Bir uzmana danışarak kullanılması gereken takviyeler ile ilgili bilinmesi gereken bazı detaylar vardır. Kapsül, damla ve ampul formunda üretilen K vitamini takviye ürünleri arasından bireyler tüketimini kolayca gerçekleştirebileceği desteği seçebilirler. Tek başına tüketilmesinin yanı sıra D3 vitamini ile birlikte alımının sağlanması vücuda daha fazla yarar sağlar.
Kalsiyum emiliminin gereği gibi gerçekleşmesi için D3K2 vitaminlerinin birlikte alınması büyük önem taşır. Kalsiyum emilimi yeterli miktarda gerçekleşirse kemik kütlesinin artması ve kireçlenme sorununun önüne geçilmesi sağlanabilir. Ayrı ayrı da kullanılabilen bu takviye çeşidinin bir arada tüketilmesi daha iyi verim alabilmeyi kolaylaştırır. Bu bakımdan K vitamini takviyesini D3 vitamini ile birleştirmek verimlilik açısından tavsiye edilir.
D3K2 vitamini birlikte alınmasının önemli bir faydasının olduğu gözlenmiştir. Bu iki organik bileşik birlikte alındığı zaman kalsiyumun atardamarlarda ve arterlerde birikmesine engel olur. Bunun yanı sıra kemiklerin kalsiyumu gerekli durumlarda emmesine olanak tanır. Yani D3K2 vitamini sayesinde kalsiyum doğru yerlerde; kemiklerde ve dişlerde depolanmış olur. Kalsiyumun doğru yerlere iletilmesi doğal olarak kireçlenme probleminin ve yumuşak dokular ile atardamarlarda birikiminin önüne geçilmesini hedefler.
Arterlerin ve kalbin sağlığını koruma altına almak bu iki vitaminin bir arada tüketilmesi ile mümkün hale gelir. Göğüs, prostat, kolon gibi dokuların sağlığının korunmasına yardımcı olan D3K2 vitamini kan şekerinin düzenlenmesi konusunda başarı sağlar. Kardiyovasküler sağlık sunduğundan sağlıklı bir ruh hali için önem taşır. Üretkenliğin ve zihinsel berraklığın mevcudiyeti D3K2 vitamin faydaları arasında yer alır.
D3K2 vitaminine hemen her mevsim gereksinim duyulabilir. İhtiyaç duyulup duyulmadığı uzmana danışılarak ve uzmanın yönlendirmesi dahilinde yaptırılan testlerle öğrenilebilir. Kalp rahatsızlıkları, kemiklerde güç kaybı, dokusal rahatsızlıklar, kan şekerinde görülen dengesizlik, bağışıklık sisteminde problem meydana gelmesi ve ruhsal sağlığın bozulması eksikliğine işaret eder. Söz konusu belirtileri taşıyan bireyler en kısa zamanda bir uzmanla görüşmeli ve gereken takviyeyi almaya başlamalıdır.