Probiyotikler her ne kadar oldukça sık tüketilen takviyeler gibi gözükse de aslında günlük hayat içerisinde oldukça az tüketilen takviyelerdendir. Özellikle vücut için oldukça önemli olan probiyotikler hem çok çeşitli olmaları hem de oldukça sık bir biçimde tüketilmesi gerekmesi nedeniyle pek çok kesimden kişi sıklıkla kullanır. Hatta probiyetik takviyelerini ek olarak alınır. Probiyotik takviyesi ne işe yarar sorusunun en kestirme yanıtı bu olur. Bu noktada bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunur. Bu hususlardan ilki elbette doğru ve tescilli markaların probiyotik takviyelerin kullanılmasıdır. Ayrıca genellikle doktora danışılmadan kullanılan bu tip takviyelerin dozu ya da ne kadar alınması gerektiği tamamen kişisel olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle kan testi gibi oldukça hızlı olan testler ile günlük takviye ihtiyacınızı öğrenebilir ve buna en uygun şekilde takviye alımınızı ayarlayabilirsiniz. Bu ayarlama her ne kadar gereksiz gibi gözükse de sağlık açıdan oldukça kıymetli olabilir. Bu nedenle herhangi bir takviye almadan önce hekim kontrolünden geçmek ve onay almak son derece önemlidir. En iyi probiyotik takviyesi seçimi bu noktada önemlidir.
Probiyotik takviyesi alımı vitamin takviyeleri kadar riskli değildir. Ancak bunun için de hekim kontrolünden geçmek sağlıklı olabilir. Probiyotikler her ne kadar yoğurt, kefir gibi ürünlerin içeriğinde olsa da bu ürünlerde de işlem geçirilmesi durumunda probiyotik oranı azalır. Bu nedenle vücudun günlük olarak alması gereken probiyotik miktarının da otomatik olarak alması gerekenden daha az olmasına neden olmaktadır. Ayrıca ev yapımı olan yoğurt ve kefirlerin probiyotik oranının daha fazla olduğu da bilinmektedir. Ancak yine de ek takviye almak isteyen kullanıcılar için de oldukça kullanışlı ve tüketimi kolay olan oldukça popüler olan markaların probiyotik takviyeleri bulunur. Hatta bu takviyeleri kullanan kullanıcılar oldukça yarar gördüğünü de belirtmektedir.
Arama motorlarında en sık aratılan soruların başında probiyotikler nedir gelir. Probiyotikler özellikle gündelik yaşam içinde süt, yoğurt gibi gıdalar ile farkında olmadan tüketilen bir takviyedir. Pek çok kişi bilinçli olarak kalsiyum vb. kaynağı olarak gördüğü bu ürünler içerisinde barındırdığı probiyotikler sayesinde bağışıklık için eşsiz bir güçlendirici oluyor.Probiyotikler daha sıklıkla bağışıklık sistemi ve sindirim sistemi ile ilişkilendirilir. En sık olarak sindirim sisteminde yer alan bağırsak florası ile ilişkilendirilmektedir.Probiyotikler en genel anlamı ile sütün fermantasyonu sonucunda oluşmaktadır. Bu fermantasyon ise eski yunana kadar dayanmaktadır. Fermantasyonun bir diğer bakış ile probiyotiklerin geçmişi çok uzak yıllara kadar gitmektedir. Pek çok kişi için bakteriler korkutucu birer canavar gibi olsa da probiyotikler tam tersine yararlı olan bakteri grubuna girer hatta bu bakterilerin az olması halinde çeşitli bağışıklık ve sindirim sorunları ortaya çıkmaktadır. Hatta bazı sindirim sorunları yaşandığında doktorlar dahi ilaçlar yerine probiyotik verebilmektedirler. Bu denli önemli olan probiyotikler hem çok faydalı hem de çok çeşitli olmaktadır. Özellikle yiyecek ve besin ürünleri içerisinden alınan probiyotiklere probiyotik gıda takviyesi denmektedir. Probiyotiklerin en çok bulunduğu gıdalar ise şöyle:
gibi birden fazla ürünün içeriğinde probiyotik takviye bulunmaktadır. Bu takviyeler sayesinde hem oldukça sağlıklı bir yaşam sürerken hem de sindirim sisteminiz sağlıklı ve düzenli bir hale gelecektir. Probiyotikler genellikle süt ve süt ürünlerinin içeriğinde yer almakta ve bu ürünlerden vücuda aktarılmaktadır.
Özellikle bağışıklık ve sindirim sisteminin düzenlenmesi için probiyotikler son derece önemli ve ciddi bir rol oynar. Geçmişte yalnızca süt, yoğurt gibi belirli alanlarda olması nedeniyle probiyotikler hem zor tüketilirken hem de ayrı bir şekilde probiyotik takviyesi almak son derece zorlu olmaktaydı. Ancak son dönemde birbirinden farklı marka ve içeriklere sahip olan yüzlerce çeşit probiyotik bulunur. Hatta öyle ki bu probiyotikler içeriğinde vitamin eklentili ya da farklı lezzet çeşitleri içeriğinde olan versiyonlarının olması sayesinde kolaylıkla tüketilebilir bir hal almaktadır. Yalnızca yetişkinler için değil aynı zaman da çocuklar ve hamileler içinde özel içeriklere sahip olan özel hazırlanmış probiyotikler bulunur. Özellikle çocuklar için probiyotik takviyesi sıklıkla tercih edilir. Tüm bunlar çok faydalı olmasından dolayı sıklıkla tercih edilmesinden kaynaklanmaktadır. Probiyotik takviyesi faydaları ise kısaca şöyledir:
Tüm bu nedenlerle pek çok kişi probiyotik kullanımına önem vermekte ve günlük olarak probiyotik takviyesi almaktadır.
Probiyotikler sahip oldukları pek çok işlevi sayesinde hem oldukça sağlıklı olurken aynı zaman da kişilerin fiziksel olarak daha rahat ve daha düzenli yaşamalarına da yardımcı olmaktadır. Özellikle son dönemde artan pek çok markanın pek çok çeşit probiyotik ürün çıkarması sonucunda kullanıcıların ilgisi de bu yöne kaymıştır. Bunun en önemli nedenlerin biri de elbette kolay kullanım imkanı sağlamasıdır. Pek çok kullanıcı günlük hayatı içerisinde takviye almak konusunda çelişkide kalmaktadır. Bunun en temel nedeni ise bir takım takviyelerin uğraştırıcı olmasıdır. Ancak probiyotikler uğraştırıcı olan takviyeler olmamaları nedeni ile de tercih edilen ürünler arasında yer alır. Hatta kullanıcıların en sık aradığı sorulardan biri de probiyotik takviyesi nasıl kullanılır olmaktadır. Probiyotik tercihinde bulunurken hangi tip probiyotik kullanacağınızı seçmeniz de son derece önemlidir. Kapsül probiyotik, toz probiyotik gibi birden fazla çeşidi olan bu probiyotiklerden kapsül olanlar genellikle su ile yutulurken toz olanlar yulaf lapalarına, sütlere ya da yoğurtlara karıştırılarak tüketilmektedir. Sıvı formda olanlar ise yine su ile içilerek tüketilmelidir. Ancak bu noktada pek çok uzmanın uyardığı noktalardan biri olmaktadır. Probiyotik takviyesi önerisi alındıktan sonra araştırma yapılarak karar verilmelidir.
Elbette bu denli fazla çeşidin olması son derece olumlu olurken aynı zaman da olumsuz bir yönü de bulunmaktadır. Özellikle kullanılan probiyotik çeşidinin sorun ile birebir savaşabilecek olan probiyotikler olması önemlidir. Aksi durumlarda hiçbir işe yaramadığı gibi vücut için çalışma yükü oluşturur. Aynı zaman da hemen her çeşidinin ısıya ve mise asidine karşı direnci aynı olmadığı için her çeşit kendine en uygun olan biçimde tüketilmeli ve probiyotik hangi formda olursa olsun mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir. Ayrıca hemen her ürüne olduğu gibi bu probiyotik çeşitlerinde de son kullanma tarihi son derece önemli ve etkili olmaktadır. Özellikle son kullanma tarihinin geçmiş olan probiyotiklerin kullanılmaması kesinlikle belirtilmektedir. Probiyotik kullanımı için de mutlaka bir hekime danışmak da hem yarar olurken hem kendinize hem de bağırsak florasına güven sağlamış olacaksınız. Ancak bu nokta da doktorunuza danışmanız son derece önemlidir. Hangi marka, hangi çeşit hatta probiyotik takviyesi ne kadar kullanılmalı gibi soruları danışılması önemlidir.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
