Özellikle yaz aylarında aşırı sıcak olmaya başlayan havalar ile terleme sorunu artış gösteriyor. Her ne kadar duş alımı ile ter ve ter kokusu önlenmeye çalışılsa da pek önüne geçilemiyor. Bundan dolayı farklı, ferah ve güzel kokularda bulunan deodorantların kullanımı ile kötü kokuların önüne geçebilir ve ferah bir kokuya sahip olabilirsiniz. Ter kokusu veya terin kötü koku oluşturması gibi durumlar aslında vücudunuzdan çıkan sıvının kötü kokmasından değil, terinizin bakteriler ile birleşmesinden kaynaklanıyor. Bu konuda bahsedilen bakteriler kötü veya zararlı bakteriler değil. Vücudunuzda ergenlik dönemlerinden itibaren üremeye başlayan bakteriler vücutta koku oluşmasına yol açar. Vücudunuzun farklı bölgeleri ve koltuk altında oluşan koku, bu bakterilerden dolayı kaynaklanıyor. Koku yapan bölgede tüy oluşumu var ise bu da kokunun bir diğer kaynağı olarak görülüyor. Çünkü kokuya sebep olan bakteriler tüylere tutunarak daha fazla kötü koku ortaya çıkarıyor.
Bu kötü kokunun giderilmesi için vücut temizliğine çok dikkat etmeli, yaz aylarında sık sık duş almaya özen göstermeli, hava alan giysiler giymeye dikkat etmeli ve deodorant kullanmalısınız. Böylece kötü koku oluşumunu engelleyebilirsiniz. Deodorant kullanımı sırasında ürünü giysilerinize sıkmamaya özen göstermelisiniz. Leke yapmayan özelliğe sahip olmayan deodorant türleri, kıyafetlerinizde iz bırakabilir. Her üründe olduğu gibi deodorant kullanımının ve aşırıya kaçılması cildinize zarar verebilir. Ciltte kızarma, tahriş ve alerji gibi reaksiyonlara yol açabilir. Ter kokusu nasıl önlenir ve ter kokusu için ne yapılmalı diyorsanız aşağıda bulunan yazının devamını okuyarak fikir sahibi olabilirsiniz.
Vücudunuzda oluşan terin bakteriler ile buluştuğunda ortaya çıkan kötü koku gibi rahatsızlık verici unsurları önlemek ve gidermek amacı ile kullanılan deodorant, cilt yüzeyinizde kötü kokulara yol açan bakterilerin çoğalmasını önler. Böylece içerisinde bulunan hoş kokuları ile vücudunuzda kötü koku oluşumunu engelleyerek hoş bir koku oluşumuna yol açar. Deodorantlar stick, roll-on ve sprey gibi çeşitleri ile sıklıkla kullanılır. Ter kokusuna çözüm olarak yapılacak şeylerde ilk madde temizliktir. Deodorant kullanırken en önemli madde ise deodorant kullanacağınız koltuk altının temiz ve kuru olması gerekir. Bu şekilde kullanım sağlayarak deodorant çeşidinden en etkili sonucunu elde edebilirsiniz. Zaten kötü koku bulunan bir koltuk altına deodorant sıkmak kokuların iç içe karışarak daha ağır ve kötü bir koku oluşmasına sebep olur. Bundan dolayı deodorant kullanılmadan önce mutlaka koltuk altı temizlenmeli ve kurutulmalıdır. Bunun için en iyi yol sabah terlememiş olan koltuk altına deodorant kullanmanız olur. Birçok deodorant çeşidi bulunsa da en çok tercih edilen iki tür roll-on ve sprey şeklinde bulunan deodorant çeşitleridir. Bu iki farklı türün kullanımı da farklılık gösterir.
Gün içerisinde tekrar deodorant kullanma ihtiyacı duyarsanız koltuk altınızı kurutup temizleyerek işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Deodorant kullanımı esnasında kıyafetlerinize değmemesine dikkat etmelisiniz.
Kötü koku oluşumu sadece bakterilerden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda vücuttan atılan doymuş yağ ve proteinler sonucu vücut sıvınız kötü kokabiliyor. Bunların yanı sıra bulunduğunuz yerin iklimine göre vücut terlemesi oluşabiliyor. Sıcak ve nemli iklimlerde yaşayan insanlar gün içerisinde sıklıkla terleme eğiliminde olabiliyorlar. Bunların dışında gün içerisinde sürekli hareket halinde olan insanlar ve spor yapan kişiler daha çok terliyorlar. Deodorant terlemenizi kesin bir şekilde durdurmuyor fakat oldukça azaltıyor ve kötü koku oluşumunu engelliyor. Bu sayede kötü koku oluşmasına yol açan bakterilerin gelişebileceği nemli ortamı azaltıyor.
Gün içerisinde farklı ortamlarda ve kalabalık gruplarda bulunduğumuz zaman ter kokusu herkesin korkulu rüyası olabilir. Bunun için doğal, ferahlatıcı ve hafif kokuları bulunan deodorantları tercih ederek özgüveninizi yükseltebilirsiniz. Böylece toplum içerisinde kendinizden emin ve öz bakımınıza dikkat eden bir birey olarak yer alabilirsiniz. Deodorant kullanımı günün her anında ferah hissetmenizi ve güzel kokmanızı sağlar. Hamilelik sırasında vücutta bulunan hormonlar hızla ve sürekli değişebildiği için aşırı terleme gibi sorunlara yol açabilir. Fakat hamilelik döneminizde alkolsüz ve alüminyumsuz doğal organik deodorant tercih etmeniz veya doktor tavsiyesine dikkat ederek kullanmanız önerilir. Yanlış ve bilinçsiz deodorant kullanımı cildinizde kızarıklık ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Giysilerinizin üstüne sinmiş bulunan ter kokusu deodorant yardımı ile bastırılamaz. Aksine giysilerinizde leke oluşumuna yol açabilir. Ayrıca deodorant sadece koltuk altlarında kullanılır. Başka yüzeylerde deodorant kullanımı kötü kokunun bastırılmasında etkili olmayabilir. Bundan dolayı deodorant kullanımını sadece kuru ve temiz olan koltuk altlarınıza yapmanız ter kokusuna karşı alabileceğiniz en etkili yöntemler arasında yer alır.
Birçok çeşidi bulunan deodorant arasında kendinize uygun olanı bulmanız gerekir. Böylece daha sağlıklı bir kullanım elde ederken hoş ve güzel bir şekilde kokabilirsiniz. Deodorant seçiminizi yapmadan önce beklentilerinizi belirleyin. Stick, roll-on veya sprey hangi şekilde kullanacağınıza karar vermelisiniz. Bunu belirledikten sonra ikiye ayrılan deodorant çeşidi arasında tercih yapmalısınız non antiperspirant deodorant ya da antiperspirant deodorant arasında tercih yapmalısınız. Non antiperspirant deodorantlar terlemeyi engellemez sadece bulunan kokuyu kısa süreliğine maskeler bu da sizlere geçici bir çözüm olanağı sunar. Antiperspirant deodorant ise ter gözeneklerini geçici bir süreliğine tıkar ve ter oluşmasını engelleyerek koku oluşumunun önüne geçer. Bu adımlardan sonra sıra deodorant seçiminde en keyifli olan noktaya geliyor: koku seçmek.
Birbirinden farklı ve çeşit çeşit bulunan kokular arasından kendinize uygun olanı seçerek deodorant kullanımınıza başlayabilirsiniz. Son zamanlarda birçok farklı çeşidi üretilen deodorant; kadınlara ve erkeklere özel üretimleri ve kumaşlarda leke bırakmayan özellikleri ile dikkatleri çeker. Ayrıca etki ettikleri süre bakımından da çeşitlilik gösterir. 24 saat ve 48 saat boyunca etki eden deodorant çeşitleri arasından tercih yapılabilir. Deodorant çeşitleri direkt olarak cildiniz ile temas halinde olduğu için cildinize göre bir deodorant seçmeniz önemli olur. Eğer hassas yapılı bir cilt tipine sahip iseniz hassas ciltler için üretilen deodorant çeşitlerini kullanabilirsiniz. Hamile olan kişiler ve henüz 16 yaşına gelmeyen çocukların deodorant kullanması sakıncalı olabilir. Ter kokusu önleyici deodorant çeşitleri tercih edilirken kokusu kadar içeriğine de bakmanızda fayda var. Hassas cilde sahip insanlar, içeriğinde alüminyum bulunmayan ve gözenekleri tıkamayan deodorant çeşidini tercih edebilirler. Bu kişiler, ilk deodorant ve roll-on kullanımları sırasında gözlem yapabilir ve herhangi bir alerjik reaksiyon gösterip göstermediğine dikkat edebilirler.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
