Bebeğiniz ve sizin için yeni hayatınıza başladınız. Ona en güzel imkanları sunarak büyütmek için sabırsızlanıyorsunuz. Yeni annelere tavsiyeler arasında belki de en önemlilerinden biri ‘’anne’’nin sağlığı ve gıdası. Bir anne olarak kendinize de iyi bakmanız, bebeğinize iyi bakmanızda size çok yardımcı olacaktır.
Emziren anneler için takviye edici gıda ürünleri tüketmek, bu dönemde çok fayda sağlayabilir. Gıda takviyeleri yeni doğum yapmış anneye de iyi gelecek ve bünyesi güçlenir. Emziren anne sağlıklı olduğu için de süt üretimi ve sütün verimliliği artabilir. Böylece bebeğe de en önemli ilk besini, olabilecek en sağlıklı ve etkili şekilde ulaşmış olur.
Yaşadığınız doğum mucizesinin ardından bitik düşmeniz çok normal. Bebeğinizin size en çok ihtiyacı olduğu dönemde, kendinizi ne kadar hızlı toparlarsanız o kadar iyi olacaktır. Bir annenin tükettiği gıdalar, emzirme döneminde bebeğini de etkileyecektir. Hem anne hem de bebeğin sağlıklı olmasının özü, annenin ne yediğine bağlıdır. Peki yeni doğum yapmış anneler ne yemeli ne yememeli?
Her zamanki gibi sağlıklı yiyecekler ile beslenmek ve bol su içmek bu konunun genel bazını oluşturuyor. Özellikle su tüketimi emziren anneler için çok önem taşıyor. Normalde bir kişi günde 2 ya da 2 litre su içmelidir. Emziren annelere takviye vitamin gibi detaylardan önce bol su içmesi önerilir. Bu normal su miktarının daha fazlasının tüketilmesi yeni annelere büyük fayda sağlayacaktır.
Sıvı ve özellikle su tüketimi genel olarak insan sağlığı için çok önemli. Yeni anne ve bebeği için de bu önem katlanarak artıyor. Bol su tüketiminden sonra alınan gıdaların detaylarının da önemi artmakta. Emziren bir anne olarak süt ürünleri arasından ayran ve yoğurt tüketimine ağırlık verebilirsiniz. Buna ek olarak günde 3 bardak süt içmeniz de gerekli olan detaylar arasında yer alıyor. Bu gıda ürünleri fosfor ve kalsiyum açısından zengin oldukları için hem anneye güç katacak hem de sütünün en verimli hale gelmesini sağlayacaktır.
Sebzelerden de en çok ıspanak, pazı ve dereotuna yönelebilirsiniz. Bu sebzeler, içinde barındırdığı önemli bileşikler nedeniyle bu dönemde tüketilmesi tavsiye edilen gıdalardandır. Ancak bu sebzeleri tüketeceğiniz zaman çok fazla pişirmeden hazırlamanız gerekir. Çünkü yüksek ısıya maruz kaldığında demir, kalsiyum ve folik asit bileşikleri değerini kaybeder.
Bu dönemde sebze, yumurta ve yoğurt diyetinizin başında gelmelidir. Ama bir annenin, özellikle emziren annenin tükettiği gıdalara ekstra dikkat etmesi ve özenmesi gerekir. Bu konuda emziren anneler için gıda takviyesi, vitaminler ve çeşitli içecekler oldukça yardımcı oluyor. Hem annenin sağlığı hem de sütünün kaliteli ve besleyici olması açısından bu detaylara dikkat etmek faydalı olacaktır.
Yeni annelere tavsiyeler arasında yapılmaması gereken detaylar da oldukça önemli. Emziren annelerin kırmızı lahana, turp, brokoli, soğan ve salatalık ürünlerini çiğ olarak tüketmemesi gerekir. Meyvelerden de erik, vişne, karpuz, üzüm, turunçgiller yeni doğum yapmış annelerin tüketmekten kaçınması gerekenler olarak yer alıyor. Ayrıca soğuk süt de gaz yapacağı için tüketilmesi tavsiye edilmeyen gıdalar arasında bulunuyor. Emziren anne olarak yemeklerinizde baharat olarak kimyon kullanırsanız, bebeğinizin gaz problemi yaşamaması konusunda ona yardımcı olabilirsiniz. Elbette alkol ve sigara tüketmemeniz gerekir. Ayrıca kahve ve çay tüketiminize de çok dikkat etmelisiniz. Bunlar sütünüzün kalite ve verimliliğinin düşmesine sebep olabilen ürünlerdir.
Emziren anneler için takviye edici gıda sağlama üzerine pek çok çalışma yapılıyor. Evdeeczane bünyesinde yer alan gıda takviye ürünleri, nitelikleri ile yeni doğum yapmış anneler için büyük bir avantaj sağlıyor. Yeni doğum yapmış bir anne demir eksikliği ile karşı karşıya gelebilir. Bu demir eksikliği de anne sütünün üretimi azalır. Bu durumun önüne geçmek için bitkisel yapıda bir demir kaynağı tüketimi tercih edilebilir. Böylece bir anne olarak hem daha güçlü ve sağlıklı olursunuz hem de sütünüz artar. Yeni doğum yapmış annenin sütünü arttırmada yardımcı olan bir başka ürün de rezenedir. Bu rezene çayı ayrıca bebeğinizin hazımsızlık yaşamamasına da yardımcı olan bir üründür.
Takviye edici gıda içerisindeki C vitamini ve bitkisel bileşenler, emziren annenin sütünün artmasına çokça yardımcı olur. Arzu ettiğiniz ya da ihtiyaç duyduğunuz ürünü seçip kullandığınızda, kendinize ve bebeğinize çok daha sağlıklı bir yaşam sağlamış olursunuz. Bebeğinizin 2 yaşına gelene kadar anne sütüne ihtiyacı var. Emziren anneler için gıda takviyesi ürünleri sayesinde bebeğinize en sağlıklı şekilde sütünüzü vermiş olursunuz. Bu ürün kategorileri içerisinde şunlar bulunuyor;
Bu ürünler annenin sütünün miktarının artmasına faydalı olurken, anneye de ihtiyacı olan enerjiyi sağlayacaktır. Özellikle bitkisel olmaları sebebiyle oldukça olumlu etkilere sahip olan bu ürünler, yeni doğum yapmış annelerin en güçlü yardımcıları arasında yer alıyor. Ayrıca, yine bitkisel olmaları sebebiyle bu gıda takviyesi ürünlerinin hiçbir yan etkisi de bulunmuyor. Bu sebeple de çokça tercih edilen ve annelerin favorisi olarak, Evdeeczane bünyesinde yer alıyorlar.
Emziren bir anne olarak tüketmemeniz gereken pek çok ürün bulunuyor. Bebeğinizi 2 yaşına gelene kadar sütünüz ile beslemeniz gerekiyor. Ancak bu 2 sene boyunca tüketmemeniz gereken ürünleri asla tüketmemeniz de gerekmiyor. Şöyle ki; yememeniz gereken bir meyve, sebze ya da içecek tüketmek için annelerin bir kaçış yolu var. Bu ürünleri tüketmeden evvel göğüs pompası ile sütünüzü sağarak, sonradan bebeğinize vermek üzere saklayabilirsiniz. Dilediğiniz gıdayı tükettikten 5 saat sonrasına kadar olan süreçte, bu önceden sağdığınız ve sakladığınız süt ile bebeğinizi besleyebilirsiniz. Yememeniz gereken gıda tüketiminin 5. saatinden itibaren de bebeğinizi normal şekilde emzirmeye devam edebilirsiniz.
Emziren annelerin bol su tüketiminin önemi yadsınamaz. Bu konuda yeni doğum yapmış annelere, bebeği emzirdikten sonra bir bardak su içmesi tavsiye edilir. Böylece bol su içmeyi alışkanlık ya da refleks haline getirebilirsiniz.
Yeni doğum yapmış bir anne ve bebeği için en can sıkıcı problemlerden biri de bebeğin gazının olmasıdır. Bebeğinizi biberon ile beslerken bebeğinizin ağzına hava kaçmamasına dikkat edebilirsiniz. Bunu sağlamak için biberonu doğru açıyla tutmanız gerekir.
Bebeğinizin uyku düzeni, uyum sağlaması zorlayıcı bir detaydır. Yeni doğum yapmış bir anne olarak bebeğiniz uykuya daldığında siz de kestirebilirsiniz. Böylece uykusuz kalmamak için kendinize yardımcı olmuş olursunuz.
Belki de en önemli tavsiye de yardım istemekten çekinmemeniz olabilir. Ailenizden, dostlarınızdan ya da doktorunuzdan gerek duyduğunuzda çekinmeden yardım isteyebilirsiniz. Bu zorlu ve önemli süreçte en önemli şey siz ve bebeğinizdir. Fiziksel sağlık ile beraber mental sağlığınıza da dikkat etmeniz gerekir. Her fırsat bulduğunuzda dinlenin ve mümkünse hafif egzersizler yapın. Egzersizler hem psikolojik olarak size iyi gelecektir. Hem de iyileşme sürecinizi hızlandırmada yardımcı olacaktır.
Ten sağlığı her dönem önemini korumuştur. Dönemlere göre güzellik anlayışı değişse de cilt sağlığı ve güzelliği için daima benzer fikirler mevcut olmuştur. Tenin doğal bir ışıltıya, pürüzsüzlüğe ve kusursuzluğa erişmesi için geçmişten günümüze pek çok yöntem kullanılmıştır.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan, cilt yapısının temel taşlarından biri olan bir proteindir. Zamanla, vücuttaki kolajen üretimi azalır ve bu durum ciltte kırışıklıkların, sarkmaların ve kurulukların oluşmasına neden olabilir. Bu noktada devreye giren kolajen serum, cildin kolajen seviyelerini destekleyerek daha genç, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Güzellik kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de önemini korumayı sürdürür. Özellikle Asya kıtasında yaşamını sürdüren kadınlar cilt bakımı konusunda oldukça hassastır. Pürüzsüz ve canlı bir ten onlar için son derece kıymetlidir.
Yüzyıllardır süregelen cilt bakımında bugüne dek pek çok farklı ürün kullanımına başvurulmuştur. Her ne kadar güzellik algısı zaman içinde değişse de cilt pürüzsüzlüğü, sağlığı ve canlılığı önemini korumaya devam eder.
Sağlık denince akla genel vücut sıhhati gelse de dış faktörlerin bertaraf edilmesinde yardım sağlayan derinin sağlığını korumak da çok mühimdir.
Retinol, A vitamininin bir türevi olup cilt yenilenmesini hızlandıran, yaşlanma belirtilerini azaltan ve cilt dokusunu iyileştiren güçlü bir aktif bileşendir. Dermatologlar tarafından sıkça önerilen bu içerik; akne tedavisi, kırışıklıkların giderilmesi ve cilt tonunun eşitlenmesi gibi birçok cilt sorununun çözümünde önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asit, vücutta doğal olarak bulunan ve özellikle ciltte, eklem sıvılarında ve gözlerde yoğun şekilde yer alan bir bileşendir . Cildin nem dengesini korumada ve esnekliğini sağlamada önemli bir rol oynayan bu madde, su tutma kapasitesinin yüksek olması sayesinde cilt bakımında sıkça tercih edilir.
Niacinamide, B3 vitamininin aktif bir formu olup cilt sağlığını destekleyen güçlü bir bileşendir. Cilt bariyerini güçlendirmekten akne ve leke görünümünü azaltmaya kadar birçok fayda sunan niacinamide, günümüzde en popüler cilt bakım içeriklerinden biri haline gelmiştir.
